|

Türk Dünyası Bilim Kültür ve Sanat Merkezi’nde görsel betimleme ile Türk enstrümanları

 

Eskişehir’de Sazova Parkı’nda yer alan Türk Dünyası Bilim Kültür ve Sanat Merkezi, Türk dünyasına ait çeşitli müzik enstrümanlarını sergiliyor. Müzenin müzik enstrümanları bölümü zengin içeriğiyle dikkat çekiyor. Bu bölümü görme engelli bir çift olarak eşim Ayşegül Taşgın ile özel rehberimiz eşliğinde gezdik. Rehberimizden bu enstrümanları betimlemesini istedik. Ancak, enstrümanların seslerini dinleme imkânının bulunmaması, müzenin önemli bir eksikliği olarak öne çıkıyor. İşte bazı enstrümanlara ait  bilgiler:

Ud çeşitlerinden işlemeli ud ve zenne ud, tasarımlarıyla birbirinden ayrılıyor. İşlemeli ud detaylı motifleriyle dikkat çekerken zenne ud daha sade ve küçük bir görünüme sahip. Akor ayar mekanizmaları arasındaki renk ve şekil farklılıkları da belirgin özellikler arasında. Cüre ud ve sine ud gibi daha küçük boyutlu enstrümanlar da sergide yer alıyor. Bu enstrümanlar yapı itibariyle benzer olsa da boyutlarıyla birbirinden ayrılıyor.

Kopuz, Türk ve Altay halk kültürünün önemli bir enstrümanı olarak dikkat çekiyor. Bağlamanın atası kabul edilen kopuz, ahşap gövdesi ve deri kaplamasıyla tanınıyor. Ayrıca, iki telli Göktürk kıl kopuzu, şaman kültürünü yansıtan bir başka önemli enstrüman olarak sergileniyor.

Barbat ve lafta gibi enstrümanlar, farklı tasarımlarıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Barbat, koyu kahverengi rengi ve çiçek motifleriyle dikkat çekerken lafta daha sade bir tasarıma sahip. Şeş Tay ve Velut gibi enstrümanlar ise Farsça kökenli isimleriyle farklı bir hikâye sunuyor. Şeş Tay altı telli bir yapıya sahipken, Velut’un sapında bulunan perdeler seslerin daha keskin çıkmasını sağlıyor.

Cümbüş ve ahenk, tasarımlarındaki farklarla sergideki çeşitliliği artırıyor. Cümbüş, gri ve siyah renkleriyle modern bir görünüm sunarken ahenk daha ahşap bir yapıya sahip. Bunun yanında, şaman davulu gibi geleneksel enstrümanlar, üzerindeki doğayı simgeleyen motiflerle mistik bir anlam taşıyor.

Sergide tambur çeşitlerinden kemana, Karadeniz kemençesinden Yörük kemençesine kadar pek çok yaylı ve telli çalgı bulunuyor. Vurmalı çalgılar arasında darbuka, tef ve şaman davulu öne çıkıyor. Ayrıca, Altay Pazırık çen, gemi figürünü andıran tasarımıyla dikkat çeken başka bir enstrüman.

Ancak müzenin erişilebilirlik açısından bazı eksiklikleri bulunuyor. Enstrümanların yalnızca görsel olarak sergilenmesi, seslerinin dinlenememesi ve dokunsal maketlerin olmaması görme engelli ziyaretçiler için önemli bir dezavantaj oluşturuyor. Müzenin ziyaretçilere daha kapsamlı bir deneyim sunabilmesi için bu yönlerinin geliştirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Türk Dünyası Bilim Kültür ve Sanat Merkezi, zengin enstrüman koleksiyonuyla Türk kültürüne dair önemli bir içerik sunuyor. Ancak, beş duyuyu hedef alan daha bütüncül bir yaklaşım, ziyaretçilerin deneyimini daha anlamlı kılabilir.

Paylaş: