Suriye’de iç savaş sonrası engellilerin durumu
Sokaklar bizim video serisinin bu bölümünde; Emre Taşgın, görme engelli bir bireyin günlük yaşamındaki erişilebilirlik sorunları ve Suriye’deki Esad rejiminin çöküşüyle savaşın engellilik üzerindeki etkilerini iki ana başlıkta inceliyor.
Suriye’de Esad Rejiminin Çöküşü ve Savaşın Engellilik Üzerindeki Etkileri
Esad, 13 yıl süren savaş sonrası Rusya’ya kaçtı, yönetim muhalif güçlere geçti. Ancak savaşın ülkeye bıraktığı yıkım, özellikle engellilik oranlarının artışı açısından dikkat çekiyor.
BM Raporlarına Göre Suriye genelinde engellilik oranı %28 iken, savaşın yoğun yaşandığı Kuzey Suriye’de bu oran %37’ye ulaşmış durumda. Dünya ortalaması ise %15 civarında. Ayrıca savaşın ilk 6 yılında 3 milyon Suriyelinin yaralandığı ve engelli hale geldiği de biliniyor. Bunların 86.000’i amputasyon geçirmiş halde.
Savaş nedeniyle fiziksel yaralanmaların yanı sıra, psikolojik travmalar, duygu durum bozuklukları ve sağlık hizmetlerine erişim eksikliği de engellilik oranlarını arttırdı. Sağlık hizmetlerine erişemeyen çocuklar, hem fiziksel hem de zihinsel engellerle karşı karşıya kalıyor.
Esad rejimi altında yıllarca işkenceye maruz kalan mahkumların fiziksel ve psikolojik olarak ağır engellerle karşılaştığı ortaya çıktı. Özellikle kadınlar tecavüz ve diğer kötü muamelelerle ağır travmalar yaşadı.
Türkiye’deki Suriyeliler geri döner mi?
Videoda Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyelilerin geri dönüş olasılığı tartışılıyor. Yıkılmış altyapılar ve yaşanabilir alanların azlığı nedeniyle büyük bir geri dönüş beklenmediği ifade ediliyor.
Savaş ve Engellilik
Taşgın, savaşın ve engellilik durumlarının birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini vurguluyor. Savaşın yalnızca fiziksel yıkıma değil, aynı zamanda toplumda kalıcı engellilik oranlarının artmasına neden olduğunu ifade ediyor. Uluslararası toplum ve insan hakları örgütlerinin, savaş sonrası engellilik sorunlarını daha derinlemesine ele alması gerektiğini belirtiyor. Taşgın,savaşın kazananının devletler veya iktidarlar olabileceğini, ancak sivillerin ve özellikle engelli bireylerin her zaman mağdur olduğunu vurgulayarak videoyu sonlandırıyor.
Görme Engelli Bireyin Günlük Yaşamında Erişilebilirlik Sorunları
Video boyunca Taşgın beyaz bastonuyla yürüyerek sokaklarda karşılaştığı olumlu ve olumsuz deneyimleri paylaşmayı ihmal etmedi. Taşgın, kötü park edilmiş araçların kaldırımları işgal ettiğini ve bu durumun hem hareketi zorlaştırdığını hem de tehlike oluşturduğunu belirtti. İyi niyetle yardım etmeye çalışan bireylerin yanlış yönlendirmeleri, görme engelli bir bireyin ciddi risklerle karşılaşmasına yol açıyor. Taşgın, yol bilmeyen biri için “sağa git” yerine “sola git” gibi hatalı yönlendirmelerin kazalara neden olabileceğini örnekliyor. Sokakların yalnızca engelli bireylerin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak yaşam alanları olduğuna dikkat çekilerek, erişilebilirliğin sağlanması için toplumsal bilincin artırılması gerektiği ifade ediliyor.