| |

Görme Engelli Mert Özer ile O Ses Türkiye ve Yurt Dışı Deneyimi Üzerine Söyleşi

 

Sizleri görme engelli bir lise öğrencisi olarak Amerika’da değişim programına katılıp bağımsız yaşam becerilerini geliştiren, müzik tutkusuyla O Ses Türkiye sahnesinde dört jüriyi döndürmeyi başaran Mert Özer’in etkileyici hikayesine davet ediyorum!

Türkiye’nin en çok izlenen ses yarışmalarından biri olan O Ses Türkiye, bu yıl yeniden ekranlara döndü. Yarışmanın dikkat çeken isimlerinden biri de görme engelli bir lise öğrencisi olan Mert Özer. Daha önce de görme engelli yarışmacılar bu platformda başarı elde etmişti; ancak Mert’in hikayesi yalnızca yarışma süreciyle sınırlı değil. Akademik geçmişi ve yurt dışındaki eğitim deneyimiyle de dikkat çeken Mert, röportajda hem O Ses Türkiye sürecini hem de Amerika’daki değişim programı tecrübelerini paylaştı.

 

Mert’in Eğitimi ve Yurt Dışı Deneyimi

Mert Özer, 18 yaşında ve şu anda 12. sınıfta okuyor. 2023-2024 yılları arasında, YES Bursu kapsamında Amerika’da değişim öğrencisi olarak eğitim gördü. New Jersey’de geçirdiği bu yılın hayatının en verimli ve en farklı yılı olduğunu belirten Mert, şu anda hem Türkiye’de üniversite sınavına hazırlanıyor hem de Amerika’daki üniversite başvurularından gelecek yanıtları bekliyor.

 

Mert’in YES Bursuna Başvurması

YES Bursu’na başvurma süreci Mert için oldukça uzun ve titiz bir süreç olmuş. Öncelikle fizik öğretmeni ve daha önce aynı programdan mezun olmuş bir görme engelli arkadaşı, bu bursu kendisine önermiş. Ancak başvurabileceği yaşa ulaşması için beklemesi gerekmiş. Başvuruda mali bilgiler, sağlık kontrolleri ve kültürel tercihlerle ilgili detaylı formlar dolduruluyor. Özellikle sağlık kontrolleri sırasında birçok ek aşı yaptırmak zorunda kalmış.

Başvuru sürecini tamamladıktan sonra asıl aday olarak kabul edilen Mert, kendisine uygun bir okul ve aile bulunması için beklemeye başlamış. İlk olarak kendisini kabul eden okul, görme engelli bir öğrenciyi ağırlama konusunda deneyimsiz oldukları için zorluk çıkarmış ve Mert’in okul kabulü iptal edilmiş. Bu süreçte, kendisini çok isteyen bir aile ve onların bağlantıları sayesinde başka bir okulda yer bulabilmiş. Nihayetinde Amerika’daki eğitimine bir yıl gecikmeli olarak başlayabilmiş.

 

Mert’in Görme Engelli Bir Öğrenci Olarak ABD’de Yaşadıkları

Yeni okulunda da bazı zorluklar yaşayan Mert, ilk başta kendisine sürekli bir asistan atanmasının planlandığını, ancak bunun bağımsız hareketini kısıtladığını fark ettiğini belirtiyor. Öğretmenlerin ve danışmanların endişelerini gidermek için teknolojiyi nasıl kullandığını göstererek süreci kendi lehine çevirmiş. İki ayın sonunda asistan desteğini kaldırarak bağımsız olarak eğitimine devam etmeyi başarmış. Okul hayatı boyunca müzik, tiyatro ve koro gibi çeşitli sanatsal faaliyetlere de katılmış.

 

Mert’in Görme Engellilere Yönelik Erişilebilirlik Gözlemleri

Amerika’daki erişilebilirlik konusunda ise, bulunduğu yere göre büyük farklılıklar olduğunu belirtiyor. New York gibi büyük şehirlerde erişilebilirlik zayıfken, Boston gibi şehirlerde görme engellilere yönelik olanakların çok daha iyi olduğunu vurguluyor. Amerika’nın her yerinde bağımsız hareket etmenin mümkün olmadığını, özellikle kırsal kesimlerde herkesin arabayla seyahat ettiği için yaya olarak bir yerlere ulaşmanın zor olduğunu söylüyor.

Mert, YES Bursu’nun sadece eğitim değil, aynı zamanda bir topluluk oluşturma anlamında da çok değerli olduğunu belirtiyor. YES topluluğunun birbirine destek olan ve birçok değerli insanın bir araya geldiği bir platform olduğunu ifade ederek, gençlere bu burs programına başvurmalarını öneriyor.

 

Mert’in Müzik Kariyeri

Mert’in müziğe olan ilgisi çok küçük yaşlarda başlamış. İlk olarak tuşlu telefonlarla melodiler çalarak müziğe olan yeteneğini keşfetmiş. Ailesi bu yeteneğini fark edince ona piyano almış. Daha sonra kendi kendine piyano öğrenmiş. Ancak profesyonel bir eğitim almak istediğinde İstanbul’daki bazı konservatuvarlarda görme engelli olması nedeniyle çeşitli zorluklarla karşılaşmış.

Pandemi döneminde yazılım ve kodlamaya da merak saran Mert, bir dönem yazılım mühendisliği okumayı düşünmüş. Ancak Amerika’daki değişim programı sırasında tekrar müzikle daha derin bir bağ kurduğunu ve bu alanda ilerlemeye karar verdiğini söylüyor. Müzik prodüksiyonuyla ilgilendiği için bilgisayar bilgisini de müzikle birleştirmek istiyor.

 

Mert’in O Ses Türkiye Serüveni

Mert’in O Ses Türkiye macerası ise yıllardır izlediği bir programda yer alma hayaliyle başlamış. 2021’den sonra ara verilen yarışmanın bu yıl yeniden başlamasıyla başvuruların açıldığını öğrenmiş ve hemen başvuru yapmış. Ancak başvurusu sonrası uzun bir süre geri dönüş alamamış. Tam Amerika’da üniversite sınavlarına girmek için bulunduğu sırada yarışmadan aranmış. Ne var ki Türkiye’ye dönüp provalara katılması mümkün olmadığı için başvurusunun olumsuz sonuçlanacağını düşünmüş. Beklenmedik bir şekilde bir buçuk ay sonra tekrar aranarak provalara davet edilmiş ve böylece yarışmaya katılma şansı elde etmiş.

 

Mert’in O Ses Türkiye Sahnesinde Yaşadıkları

Prova sürecinde yarışmacılar repertuarlarından altı şarkı seçiyor ve orkestra şefi bu şarkılar arasından en uygun olanını belirliyor. Mert, yarışma gününde sahneye çıkışının çok özenle planlandığını, sahneye güvenli bir şekilde çıkması için ekibin çok duyarlı davrandığını söylüyor. Yarışmanın en önemli yönlerinden biri olan jüri seçim sürecinde, jüri üyelerinin yarışmacıyı görmeden sadece sesiyle değerlendirmeleri Mert için çok değerli bir deneyim olmuş.

Performansı sırasında dört jüri üyesini de döndürmeyi başaran Mert, sahneye çıkmadan önce bunun pek mümkün olacağını düşünmediğini belirtiyor. Hadise, Gökhan, Beyaz ve Melike Şahin tarafından beğenilen Mert, Hadise’yi seçmek istese de Gökhan’ın Hadise’yi engellemesi nedeniyle Gökhan’ı tercih etmiş. Gökhan’ın hem deneyimi hem de ses sağlığı konusundaki bilgisi nedeniyle kendisi için iyi bir seçim olduğunu düşünüyor.

 

Mert’in Gelecek Planları ve Görme Engelli Gençlere Tavsiyeler

Mert’in O Ses Türkiye macerası henüz devam ediyor ve önümüzdeki süreçte düellolar ve eleme turları olacak. Yarışmadan önce bir vokal eğitimi süreci olup olmayacağını bilmese de, farklı müzik türlerini denemeye açık olduğunu söylüyor. Türkü gibi daha az aşina olduğu türleri de öğrenmek istediğini belirtiyor.

Mert, gençlere korkmadan denemeleri gerektiği mesajını veriyor. Gerek müzik, gerekse yurt dışı deneyimi olsun, çevrenin ne söylediğine aldırmadan cesurca adım atmaları gerektiğini vurguluyor. Özellikle engelli bireylerin bu tür deneyimlere katılarak toplumdaki farkındalığın artmasına katkı sağlayacaklarını düşünüyor.

Son olarak, izleyicilerden yarışmanın ilerleyen aşamalarında kendisine destek olmalarını beklediğini belirten Mert, bu tür fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini ve insanların kendilerine inanmalarının en önemli şey olduğunu söylüyor.

Paylaş: