| | |

Yurt Dışında Görme Engelli Öğrenci Olmak

 

Görme engelli bir öğrenci olarak ABD, Kanada ve İtalya’da eğitim alan Pınar Çağlar, yurtdışındaki erişilebilirlik imkanlarını ve eğitim sistemlerini deneyimleyerek bağımsız yaşam becerilerini geliştirdi. Pınar’ın engelli öğrenciler için ilham verici hikayesine yakından bakalım!

Son yıllarda yurt dışında eğitim görmek isteyen gençler arasında büyük bir ilgi artışı yaşanıyor. Öğrenciler, yabancı ülkelerdeki eğitim fırsatlarını, farklı seçenekleri ve mezun olduktan sonra karşılarına çıkabilecek olanakları araştırıyor. Bu süreç engelli öğrenciler için de geçerli. Ancak onların ek olarak erişilebilirlik kaygıları da bulunuyor. Yurt dışında bir engelli birey olarak nasıl yaşayacaklarını, eğitim süreçlerinde hangi destekleri alabileceklerini ve bağımsızlıklarını nasıl sürdürebileceklerini – haklı olarak – sorguluyorlar. Bu konuda deneyimlerini paylaşmak üzere yurt dışında uzun yıllardır eğitim gören görme engelli bir öğrenci olan Pınar Çağlar ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Pınar, lise eğitimi sırasında Millî Eğitim Bakanlığı bursuyla yurt dışına çıktı; ardından ABD, Kanada ve İtalya gibi ülkelerde farklı akademik kademelerde eğitimine devam etti. Şu an İtalya’da Siena Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlamak üzere.

 

YES Bursu ile Görme Engelli Bir Öğrenci Olarak Yurt Dışında Eğitim Deneyimi

Pınar’ın yurt dışı eğitim serüveni, 11. sınıfta Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) gitmesiyle başladı. YES (Youth Exchange and Study) Programı kapsamında aldığı burs, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen, tüm eğitim ve yaşam masraflarını karşılayan bir değişim programı. Başvuru süreci; çevrimiçi başvuru, İngilizce yeterlilik sınavı ve mülakat aşamalarını içeriyor. Başvurusu kabul edilen öğrenciler için aile ve okul yerleştirme süreçleri yürütülüyor. Pınar, Amerika’da Güney Carolina eyaletinde bir görme engelliler lisesine yerleştirildi. Bu süreçte okulun kendisini kabul etmeme ihtimali gibi zorluklarla karşılaştı; ancak nihayetinde ona uygun bir aile ve eğitim kurumu bulundu. İlk kez ailesinden ve ülkesinden ayrılmanın yarattığı duygusal zorlanmanın yanı sıra, dil bariyeri, farklı kültürel dinamikler ve yatılı okul düzenine alışma gibi güçlükler yaşadı. İlk iki ay oldukça zorlayıcı geçti; hatta Türkiye’ye dönmeyi düşündü. Ancak ailesinin ve Amerika’daki destekleyici çevresinin yardımıyla alıştı ve eğitimine devam etti.

Amerika’daki erişilebilirlik imkânları oldukça gelişmişti. Tüm ders materyalleri Braille formatında veya dijital olarak erişilebilir hâle getirilmişti. Özellikle geometri, matematik ve fen bilimleri derslerinde dokunsal materyaller kullanılarak görme engelli öğrencilere uygun öğrenme yöntemleri geliştiriliyordu.

Amerika’da günlük yaşam da engelliler için oldukça erişilebilirdi. Braille kitaplar ve menüler yaygındı; toplu taşıma erişilebilir ve düzenliydi. Kamu binalarında ve okullarda görme engellilere yönelik destek mekanizmaları güçlüydü.

 

Kanada’da Görme Engelli Bir Öğrenci Olarak Eğitim ve Erişilebilirlik Deneyimi

ABD’deki değişim programı sona erdikten sonra Pınar, eğitimine Türkiye’de devam etmek istemediğine karar verdi. İngilizcesini geliştirmişti ve öğrendiği dili unutmamak için eğitimine yurtdışında devam etmek istiyordu. Amerika’daki eğitim sistemine en yakın alternatifin Kanada olduğunu fark etti ve Toronto yakınlarında bir liseye başvurarak kabul aldı. Kanada’daki lise tamamen kaynaştırma eğitimi sunan bir okuldu; ancak geçmişte görme engelli öğrencilerle deneyimi olduğundan Pınar için erişilebilir bir ortam sağlamışlardı. Haftalık olarak bir danışman öğretmen okuluna gelerek onun ihtiyaçlarını değerlendirdi. Günlük olarak yanında bulunan bir asistan, derslerde not alma, materyalleri erişilebilir hâle getirme gibi konularda destek sağladı. Okulda Braille yazıcı ve bilgisayar laboratuvarında erişilebilir yazılımlar mevcuttu.

Kanada’da engelliler için sunulan erişilebilirlik olanakları da oldukça gelişmişti. Restoranlarda Braille menüler bulunuyordu; kütüphanelerde Braille kitaplara kolay erişilebiliyordu ve bazı küçük şehirlerde toplu taşıma bulunmasa da görme engellilere özel ulaşım hizmetleri sunuluyordu.

Lise eğitiminin ardından, Pınar ön lisans eğitimi için Kanada’nın Quebec bölgesinde bulunan bir koleje kabul aldı. Burada iletişim, sanat ve edebiyat alanlarında eğitim aldı. Kolej, engelli öğrenciler için erişilebilir birimlere sahipti. Eğitim materyalleri Braille veya dijital formatta sağlanıyordu ve engellilere yönelik destek sistemleri oldukça organizeydi.

 

İtalya’da Görme Engelli Bir Öğrenci Olarak Üniversite Eğitimi

Ön lisans eğitimini tamamladıktan sonra Kanada’nın iklimi ve uzaklığı gibi faktörlerden dolayı burada kalmak istemediğine karar verdi. Türkiye’ye daha yakın bir ülke arayışına girdi ve İtalya’daki üniversitelere başvurdu. Siena Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’ne kabul aldı ve 2021 yılında İtalya’ya taşındı. Ancak İtalya’daki erişilebilirlik imkânları ABD ve Kanada’ya kıyasla oldukça sınırlıydı. Üniversitenin daha önce hiç görme engelli bir öğrencisi olmamıştı ve yöneticiler bu konuda nasıl bir destek sağlayacakları konusunda tereddütlüydü. İlk başlarda erişilebilir materyaller konusunda büyük eksiklikler vardı. Ancak Pınar, üniversite yönetimi ve profesörleriyle birebir görüşerek, ders materyallerinin dijital ve erişilebilir formatlarda sunulması için mücadele etti.

İtalya’da genel anlamda erişilebilirlik Kuzey Amerika ile kıyaslandığında daha düşük seviyedeydi. Engellilere yönelik toplu taşıma hizmetleri, asistan destekleri ve bağımsız hareket için gerekli altyapı Amerika ve Kanada kadar gelişmiş değildi. Ancak, toplu taşıma indirimleri ve engelliler için özel destek servisleri gibi bazı haklar mevcuttu.

 

Pınar’dan Yurt Dışına Çıkmak İsteyen Görme Engelli Öğrencilere Tavsiyeler

Pınar Çağlar, 2025 Temmuz ayında lisans eğitimini tamamlamayı planlıyor. Yüksek lisansını da İtalya’da yapmayı hedefliyor ve sonrasında doktora için Amerika’ya dönmek istiyor. Amerika’nın kendisi için daha erişilebilir ve bağımsız bir yaşam sunduğuna inanıyor.

Özellikle görme engelli gençlere cesur olmaları, korkularıyla yüzleşmeleri ve kendilerine fırsatlar yaratmaları konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Çevredeki insanların olumsuz yorumlarının cesaret kırıcı olabileceğini, ancak bu tür düşüncelere kulak asmadan kendi yollarını çizmeleri gerektiğini vurguluyor.

Pınar’ın deneyimi, yurt dışında eğitim almak isteyen görme engelli bireyler için önemli bir ilham kaynağı olabilecek nitelikte. Farklı ülkelerdeki eğitim sistemleri, erişilebilirlik olanakları ve engelli bireylere sunulan destek mekanizmaları konusunda oldukça kapsamlı bilgiler sunan bu deneyim, gelecekte benzer yolları izlemek isteyen öğrenciler için yol gösterici olabilir.

Paylaş: