| |

Uzay görme engelliler için Erişilebilir olabilir

Uzay, insanlığın son sınırı olarak bilinir ve her zaman keşfedilmeyi bekleyen gizemlerle doludur. Artık bu gizemler, körler ve az görenler için de daha erişilebilir hale gelmeye başladı.

Derleyen: Emre Taşgın

 

Astro Access: Engellileri Uzaya Taşıyan Girişim

Hiç görmeyen bir tasarımcı ve dokunsal teknoloji uzmanı olan Lindsay Yazzolino, engelli bireyleri ABD astronot programına entegre etmeyi amaçlayan Astro Access adlı bir oluşumda çalışıyor. Utah Sağır ve Körler Okulu’nda düzenlenen bir etkinlikte sunum yapan Yazzolino, görme engellilerin yakında uzay görevlerinde nasıl yer alabileceklerini tartıştı.

 

Dokunsal Teknoloji ve Dijital Haritalama ile Uzay Yolculuğu

Yazzolino’nun Astro Access programındaki çalışması, öncelikle görme engellileri desteklemek üzere dokunsal bilgiler ve dijital haritalamanın birleştirilmesini içeriyor. Bu da NASA’nın uzayı farklı yetilere sahip insanlar için daha erişilebilir bir keşif sınırı haline getirme vizyonunu yansıtıyor.

 

Öğrencilerimiz motive oluyor

Utah Sağırlar ve Körler Okulları Sosyal Yardım Direktörü Brandon Watts, “Bu tür etkinlikler öğrencilerimizi gerçekten heyecanlandırıyor” dedi. Watts, sözlerine şöyle devam etti: “Lindsay gibi kendileriyle benzer zorluklarla karşılaşmasına rağmen uzaya gitmeye bu kadar yakın olan birini gördüklerinde, bu onları başaramayacaklarına inandıkları iş görüşmesine gitmeyi veya çok zor olduğunu düşündükleri bir dersi almayı yeniden akıllarına getirmek için gerçekten motive ediyor.”

 

Kör Bir Kişinin NASA Deneyimi

Yazzolino sunumu sırasında, kör bir kişi olarak NASA ile çalışma deneyimini görme engelli öğrencilerle paylaştı ve onlara birçok insanın beklemediği şeyleri yapabileceklerini göstermenin bir yolunu buldu. Yazzolino, “Astro Access’te amacımız uzay yolculuğunu farklı engelleri olan insanlar için erişilebilir kılmak” şeklinde konuştu. Ayrıca kör insanların bir uzay mekiğinin içinde manevra yapma yeteneklerini nasıl etkileyeceğini deneyimlemek için NASA tarafından yerçekiminin olmadığı bir ortamda uçuş yapma fırsatı verilen 12 kör araştırmacıdan biri olduğunu ekledi.

 

Dokunsal Destekleyici Araçlar

Sunumunun ardından Yazzolino, meslektaşlarıyla birlikte yerçekimsiz ortamda gerçekleştirdikleri uçuş için yaptıkları dokunsal destekleyici araçları öğrencilere dağıttı. Bu araçlar, Yazzolino ve ekibinin uçağın kabin duvarlarına yerleştirdiği plastik karolar şeklindeydi. Her bir karo, çıkışların yerini gösteren ve kişiye yerin yönünü söyleyen semboller içeriyordu. Yazzolino, bu sadece bir ilk test olmasına rağmen, kendisinin ve ekibinin işaretleri nispeten etkili bir şekilde okuyup yorumlayabildiğini ve kör bir insanı uzaya göndermenin aslında mümkün hale gelebileceğine kalben daha fazla ikna olmaya başladığını söyledi.

 

Görme engelliler için beklentileri yükseltiyoruz

Utah Ulusal Körler Federasyonu (NFB) Başkanı Everette Bacon, “Bu gibi etkinliklerin görme engelli insanların yeteneklerini göstermek açısından önemli olduğuna inanıyoruz” dedi. Bacon, “Beklentileri yükseltmeye çalışıyoruz; çünkü düşük beklentilerin basmakalıp fikirlere yol açtığını  biliyoruz. Görme engelli insanların her gün istedikleri hayatı yaşayabileceklerini göstermek istiyoruz.” şeklinde konuşarak vizyonlarının ne olduğunu vurguladı.

 

Kişisel değerlendirmelerim

Türk astronot Alper Gezeravcı’nın uzaya adım attığı  sıralarda YouTube kanalımda engellilerin uzay yolculuğu hakkında son çalışmaları anlatan bir video yayınlamıştım. Bu video, AstroAccess, NASA ve  ESA (Avrupa Uzay Ajansı) gibi oluşumların uzay programına engellileri dahil etmek için yaptıkları araştırmaları ve gerçekleştirdikleri deneyleri içeriyordu. Ancak ilk olumsuz tepki bizzat engelli kitlesinden geldi. “Bir şeyden de eksik kalalım”, “manasız boş çabalar”, “bir uzaya gitmediğimiz kalmıştı”, “yapılacak şey var, yapılamayacak şey var” benzeri ifadelerle tabiri caizse benimle alay ediliyordu. Üzülerek söylemeliyim ki bu ifadeleri dile getiren engelli arkadaşlar toplumun kendilerini yerleştirdiği aşağı olma konumunu içselleştirmiş kişilerdir. Hatta buna akademik literatürde “içselleştirmiş sağlamcılık” denir. Bu tür insanlar geçmişte engellilerin birçok şeyi yapamayacağını koro halinde seslendiren sözde “sağlam” insanlara seslerinin olanca gücüyle eşlik etmekten geri durmuyorlardı. Bu yurttan sesler korosuna göre zamanında biz öğretmen de olamazdık, okuryazar da olamazdık; hele dokunmatik telefonları mümkün değil kullanamazdık. Bugün geldiğimiz tablo ortadadır.

Görüldüğü üzere dünyanın farklı coğrafyalarında “engelliler uzaya gidebilir mi?” diye deneyler yapılıyor ve bunların bilimsel bulguları tartışılıyor. Muhakkak ki oralarda da benzer düşünenler vardır ama, “neden olmasın” deyip işin peşinden gidenler başarılı olmaya daha yakındır.

Tarihte her zaman “yapamazsıncılar” çoğunlukta olmuştur ancak çoğu zaman buna itiraz edenler sonuca ulaşmıştır. Belki engelliler bugünkü şartlarda uzaya hemen çıkamayabilirler. Fakat günün sonunda ben engellilerin de uzaya gitme ihtimali olduğuna inanıyorum. Tüm bu çalışmalara rağmen engellilerin uzaya gidemeyeceği kanısı oluşursa, buna bilimsel çalışmalar karar verecektir; “yapamazsıncıların” önyargıları değil.

Haber kaynağını görüntüleyin

 

NASA Astro Access elçisi Lindsay Yazzlolino öğrencilerle konuşuyor. Yazzlolino genç bir kadın, siyah saçlı ve mutlu bir ifadeyle gülümsüyor. Giydiği kıyafet çiçek desenli, siyah zemin üzerine kırmızı ve beyaz çiçeklerle süslü. Arkasında, çeşitli renklerde balonlarla süslenmiş bir arka plan var. Balonlar mavi, yeşil, turuncu, sarı ve mor renklerde. Fotoğraf betimleme: Be My Eyes yapay zeka.

Paylaş: