| | |

Sosyal belediyecilik yetmez; erişilebilir belediye şart!

2024 yerel seçimleri büyük değişimlere sahne oldu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 1977 seçimlerinin ardından ilk defa Türkiye genelinde 1. sırada yer aldı. Kurulduğu günden itibaren girdiği tüm seçimlerden birinci parti olarak çıkmayı başaran Adalet ve Kalkınma Partisi ise bu seçimi ikinci tamamladı. Sonuçta 31 Mart seçimleriyle birlikte beş yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticiler belirlendi. Artık bir değişim olmazsa 2028 yılına kadar önümüzde seçim görülmüyor. Dolayısıyla hem merkezi hem de yerel yönetimler yetkileri çerçevesinde icraatta bulunabilecek.

CHP, 2019 yılında Türkiye’nin en büyük iki şehri olan İstanbul ve Ankara’yı yönetme yetkisi aldı. Bu şehirler uzun süre Ak Parti’nin belirlediği Belediye Başkanları tarafından yönetiliyordu. 2019 yılına yaklaşıldığında yaşanan erişilebilirlik sorunları artmış, çözüm için yapılan girişimlerden de sonuç alınamamıştı. Bundan hareketle belediye yönetimindeki büyük değişiklik beraberinde yeni muhataplarla diyaloğa geçme olanağını gündeme getirdi. Ancak farklı kanallar aracılığıyla birçok defa iletişim kurulmasına rağmen beklenen olmadı. Erişilebilirlik alanında yaşanan mevcut sorunlar giderilmediği gibi aralarına yenileri de eklendi. Kamusal alanlarda fiziki erişilebilirlik şartları yerine getirilemezken farklı engel gruplarının toplu taşıma araçlarını kullanabilmesi de güç hale geldi. Çalışmayan rampalar nedeniyle bedensel engelli vatandaşlar büyük oranda toplu taşıma araçlarından yararlanamadı. Otobüs şoförlerinin olumsuz tutum ve davranışları nedeniyle engelli yolcular mağduriyet yaşadı. Toplu taşıma araçlarında çalışmayan sesli anons sistemi görme engellilerin ineceği durağı kimseden yardım almaksızın öğrenmesini engelledi. Öte yandan trafik ışıklarında bulunan sesli bildirim mekanizması da yeterince yaygınlaşmadı.

2023 yılının son günlerinde Eğitimde Görme Engelliler Derneği İzmir Temsilciliği ilde yaşanan toplu taşıma sorunlarına yönelik kampanya başlattı.  Büyükşehir Belediyesi’ne bireysel ve kurumsal olarak dilekçeler yazıldı; basında konuyla ilgili haberler yayınlandı.  Ancak Büyükşehir Belediyesi bu talepleri dikkate almadığı gibi yerel basında haber yapılmasından da rahatsız oldu. Ankara’da son yıllarda belediye otobüslerinde sesli anons sistemlerinin çalışmaması üzerine şehirde bulunan sivil toplum örgütleri harekete geçerek “EGO Ses Ver”  başlıklı bir kampanya yürüttü. X (Twitter) etkinliği, 153 Mavi Masa hattına bildirimde bulunma ve Büyükşehir Belediyesi binası önünde basın açıklamasını kapsayan kampanya yazılı ve görsel basında geniş yer buldu.  Tabî anaakım olarak tabir edilen medyanın bu olaya ilgi göstermesinde seçim döneminde olunmasının da payı bulunduğunu vurgulamak gerekiyor. Edinilen bilgiye göre Büyükşehir Belediyesi yeni bir ihale yaptı ve yaz aylarında sorunun çözülmesi bekleniyor. İlerleyen aylarda bu problemin çözülüp çözülmediğini yaşayarak göreceğiz.

İstanbul’da otobüslerin genelinde sesli anons sistemlerinin çalışmaması sorunu devam ediyor. Ancak yürütülen mücadeleler sonunda otobüslere numara bilgisini Braille olarak gösteren bilgilendirme levhaları takıldı.

Yukarıda sözü edilen Büyükşehir Belediyeleri’nden İstanbul ve Ankara’nın Başkanları değişmedi. İzmir’de ise yeni bir Başkan görev yapacak. Bununla birlikte Türkiye genelinde 36 ilin belediyesini CHP yönetecek. CHP, seçim kampanyasında “sosyal belediyecilik” söylemini öne çıkardı. Gerçekten de kırsal kesimlere ve oy almakta zorlandığı bölgelere yönelik yaptığı yardım ve destekler CHP’ye oy olarak geri döndü. Ancak engelliler için yalnızca sosyal belediyecilik yeterli olmayacaktır. Engellilerin bağımsız ve erişilebilir biçimde kent imkanlarından yararlanmasını sağlayacak tedbirlerin alınması gerekiyor. Birinci döneminde bekleneni veremeyen CHP belediyeleri bu dönemde kendisine ulaşan sorunların çözümüne daha fazla odaklanmalı, sivil toplum kuruluşlarıyla diyaloğu güçlendirmeli, engellilikle ilgili kararları partiye yakın birkaç engelli kişinin inisiyatifine bırakmayıp kollektif akla başvurmalı.

CHP’nin dışında başta Ak Parti olmak üzere diğer partiler de il Belediyelerini yönetecek. bu Belediyelerde de erişilebilirlik önemli bir politika olarak planlanmalı ve uygulanmalı.

Engelli bireylerin Belediyelerden erişilebilirlik adına başlıca talepleri şu şekilde sıralanabilir:

* Engellilerin Belediyelerin kapsamına giren kamusal alanlara (kaldırımlar, parklar, Belediyeye ait binalar vb.) rahatça erişebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

* Tüm otobüslerde sesli anons sisteminin aktif edilmesi ve hatasız çalışması sağlanmalı, duraklarda Braille alfabesiyle durak ve hat bilgileri gösterilmeli, otobüs şoförlerinin engelli yolculara karşı iletişim ve farkındalık eğitimi alması sağlanmalı, otobüslerde bulunan rampaların düzenli bakımı ve onarımı yapılmalıdır.

* Metrolarda güvenlik önlemleri arttırılmalıdır.

* Trafik ışıklarının tamamında sesli bildirim sistemi bulundurulmalıdır.

* Engellilerin istihdamına yönelik teşvikler ve destekleyici programlar geliştirilmelidir.

* Engelli ailelere yönelik danışmanlık ve destek hizmetleri sunulmalı, çocuklarının eğitimi ve bakımı için gerekli imkanlar sağlanmalıdır.

* Kültürel ve sanatsal etkinliklerin gerçekleştirildiği mekanlarda fiziki olanaklar ve bilgiye erişim bakımlarından düzenlemeler yapılmalıdır.

* Engellilerin spor yapabilmeleri için gerekli altyapının sağlanması ve spor salonlarından engelli bireylerin ayrımcılığa maruz kalmaksızın yararlandırılması mümkün hale getirilmelidir.

* Engellilikle ilgili kararların alınmasında sivil toplum kuruluşlarının ve engellilerin aktif katılımı sağlanmalıdır.

* Erişilebilirlikle ilgili şikayetler ve talepler hızlı ve etkin bir şekilde çözümlenmelidir.

Talepler elbette ki bunlarla sınırlı olmayacaktır. Farklı engel gruplarının daha başka beklentileri olabilir. Belediyelerin bu talepleri yapılandırarak bir iş planı dahilinde uygulaması gerekir. Bunun için ise Belediyelerin engelli birimlerinin yetkilendirilerek bütçelerinin artırılması, engellilerle ilgili konularda uzman personellerin istihdam edilmesi, erişilebilirlikle ilgili tüm hizmetlerin koordineli biçimde yürütülmesini sağlayacak kurumsal düzenlemelerin yapılması ve engellilerin belediye hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılması gibi tedbirlere ihtiyaç var.

daha adil ve kapsayıcı bir toplum inşası için erişilebilirlik şart. Bunun için belediyeler güçlü bir enstrüman.

Bir sonraki seçim döneminde samimi olarak “Erişilebilir belediyecilik”ten söz edebilmek için şimdi harekete geçme zamanı!

Paylaş: