İstanbul Üniversitesi Engellilik Araştırmaları Bahar Seminerleri kapsamında, ‘Engelli Hakları Nereye Gidiyor?’ başlıklı seminere katıldım
İstanbul Üniversitesi Engellilik Araştırmaları Tezli Yüksek Lisans Programı Bahar Seminerleri kapsamında, ‘Engelli Hakları Nereye Gidiyor?’ başlıklı seminerin konuşmacısı oldum. Seminerde özetle şu konulara yer verdim:
Engelli haklarının yasal altyapısı 1997’de ilk kez bir kararnameyle oluşturulmuş, 2005’te ise Engelliler Kanunu yürülüğe girmiştir. 2009’da Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi Türkiye tarafından onaylanmış ve 2014’te mevzuatta köklü değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler ile tıbbi model yerine hak temelli yaklaşıma daha fazla vurgu yapılmıştır. Ancak, 7 Temmuz 2012’den itibaren kamusal alanların erişilebilir hale getirilmesi gereken sürecin sürekli ertelenmesi, engelli hakları mücadelesinde büyük bir geri adım olarak değerlendirilmiştir.
Afetler, Savaşlar ve Engellilik
Engelliler, afetler ve savaşlar gibi olağanüstü durumlarda en fazla etkilenen gruplar arasında yer almaktadır. 2023 depreminde engelli bireylerin yaşadığı kayıplar ve sınırlı erişim imkanları, devletin afet politikasının yetersizliğini göstermiştir. Benzer şekilde, pandemide engellilerin eğitim, sağlık ve istihdam alanlarında ciddi hak kayıpları yaşandığı vurgulanmıştır.
Engelli Kadınlar ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Engelli kadınlar, engelli erkeklere oranla eğitime ve istihdama erişimde daha fazla dezavantaj yaşamaktadır. 2023 verilerine göre kamuda çalışan engelli personelin %73’ü erkek, %27’si kadındır. Yüksek öğretimde de engelli kadın sayısı erkeklerden belirgin şekilde daha azdır. Bu durum, engelli kadınların öğretim ve istihdam alanlarına erişimde yaşadıkları ek zorlukları göstermektedir.
Engelli Hareketinin Mevcut Durumu
Türkiye’de engelli hakları mücadelesi STK’lar aracılığıyla yürütülse de, bu STK’ların büyük bir kısmı hak temelli değil, yardım odaklı hareket etmektedir. Sivil toplumun dijitalleşme ve erişilebilirlik konularına yeterince odaklanmadığı, buna karşın ÖTV muafiyeti gibi sosyal desteklerle ilgili mücadelelere daha fazla ağırlık verildiği eleştirilmektedir.
Teknoloji ve Engellilik
Engellilik çalışmalarında teknolojinin rolü giderek artmaktadır. Yapay zeka, destek teknolojileri ve dijital erişilebilirlik gibi alanlar, engellilerin yaşam kalitesini arttırmakta ve fırsat eşitliğini desteklemektedir. Ancak, bu teknolojilerin herkes için erişilebilir hale getirilmesi kritik bir konu olarak ele alınmaktadır.
Engelli hakları, yasalar ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olsa da, uygulamada ciddi eksiklikler mevcuttur. Engellilerin eğitim, istihdam, afet ve kriz yönetimi gibi alanlarda haklarının korunması ve geliştirilmesi için sivil toplum, akademi ve kamunun iş birliği kritik öneme sahiptir. Teknolojik gelişmelerle birlikte engellilik modelleri ve politikaları yeniden şekillenirken, engelli hakları mücadelesinin daha güçlü bir şekilde sürdürülmesi gerekmektedir.