| |

Görme engellilerin gelecekteki rehberi: Robot köpekler

UMass Amherst tarafından yürütülen ödüllü araştırma, robotların gerçek dünyada kullanışlı olabilmesi için rehber köpek kullanıcılarının ve eğitmenlerinin fikir vermeleri gerektiğini gösteriyor. Araştırma, “Robotik bir rehber köpek hangi özelliklere ihtiyaç duyar?” sorusuna körlerin cevap verebileceğini söylüyor.

Derleyen: Emre Taşgın

 

CHI 2024’te büyük ödül

Massachusetts Amherst Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen ve rehber köpek kullanıcıları ile eğitmenlerinden elde edilen dönütlerle robot kılavuz köpekler geliştirmeyi amaçlayan bir çalışma, insan-bilgisayar etkileşimi araştırmaları için önde gelen bir konferans olan CHI 2024’te En İyi Makale Ödülü’nü kazandı.

 

Rehber köpeklerin sunduğu fırsatlar ve engeller

Rehber köpekler, kullanıcıları için dikkate değer bir bağımsızlık ve hareketlilik sağlıyor. Bununla birlikte, görme engelli insanların yalnızca bir kısmı böyle bir yol arkadaşına sahip olabiliyor. Rehber köpek edinmeyi engelleyen etkenler arasında eğitimli köpeklerin azlığı, maliyet, alerjik reaksiyonlar ve bir köpeğe bakmayı engelleyen diğer fiziksel sınırlamalar yer alıyor.

 

Robot rehber köpeklerin potansiyeli

Robotlar, köpeklerin yeterli olmadığı yerlerde devreye girme potansiyeline sahip. Gerçekten de gelecekte tasarımcılar doğru özellikleri belirleyebilirse büyük bir ihtiyacı karşılayabilirler. UMass Amherst Manning Bilgi ve Bilgisayar Bilimleri Fakültesi’nde yardımcı doçent olan ve ödüllü makalenin yazarları arasında bulunan Donghyun Kim, şu ifadeleri kullandı:

“Biz, rehber köpek robotları geliştiren ilk kişiler değiliz. 40 yıllık bir çalışma var ve bu robotların hiçbiri aslında son kullanıcılar tarafından kullanılmıyor. Önce bu sorunu ele almaya çalıştık. Teknolojiyi geliştirmeden önce, körlerin rehber köpeği nasıl kullandıklarını ve neyi beklediklerini anlamaya çabaladık.”

 

Otonom bir sürüş arabası geliştireceğimizi sanıyorduk

Araştırma ekibi, görme engelli 23 rehber köpek kullanıcısı ve beş rehber köpek eğitmeniyle yarı yapılandırılmış görüşmeler ve gözlem oturumları gerçekleştirdi. Tematik analiz yoluyla, mevcut rehber köpeklerin sınırlamalarını, görme engellilerin etkili bir rehberde aradıkları özellikleri ve gelecekteki robot rehber köpekler için yapılacak geliştirmeleri belirlediler. Bu görüşmelerden çıkan en ilgi çekici temalardan biri, robot özerkliği ile insan kontrolü arasındaki hassas dengeydi. Kim, “Başlangıçta, otonom bir sürüş arabası geliştirdiğimizi düşünüyorduk.” diyerek görme engelli kullanıcının robota nereye gitmek istediğini söyleyeceğini ve robotun da kullanıcıyla birlikte otonom olarak o konuma gideceğini öngördüklerini, ancak durumun böyle olmadığını anladıklarını vurguladı. Yapılan görüşmeler, görme engelli kullanıcıların köpeklerini bir navigasyon sistemi olarak kullanmadıklarını ortaya koydu. Görme engelli rehber köpek kullanıcısı genel rotayı kontrol ederken köpek rotadaki engellerden kaçınmaktan sorumlu. Ancak bu bile kesin bir kural değil. Köpekler de alışkanlık yoluyla rotaları öğrenebilir ve sonunda görme engelli kullanıcıdan yön komutları almadan bir kişiyi düzenli hedeflere yönlendirebilir.

Kullanıcının köpeğe güvenmesi ve ona kontrolü bırakmasının hassas noktaları olabileceğini vurgulayan  Kim, “Tamamen pasif, sadece görme engelli kullanıcıyı takip eden ya da tamamen otonom bir robot yapamayız, çünkü o zaman görme engelli kullanıcı kendini güvensiz hisseder.” şeklinde konuştu.

 

Gelecekteki geliştirmeler ve beklentiler

Araştırmacılar bu makalenin yalnızca Kim’in laboratuvarındaki çalışmalarla sınırlı kalmayacağını ve  diğer robot geliştiricileri için de bir rehber olarak hizmet edeceğini umuyorlar. Makalenin ilk yazarı ve Kim’in robotik laboratuvarında doktora adayı olan Hochul Hwang , “Bu makalede, bu robotları kullanılabilir hale getirmek için nasıl geliştirmemiz gerektiği konusunda da yönergeler veriyoruz.” şeklinde konuştu. İki saatlik pil ömrünün tek başına bir saati aşan  işe gidip gelme süresi için önemli bir özellik olduğunu vurgulayan Hwang, “Katılımcıların yaklaşık %90’ı pil ömründen bahsetti. Bu, donanım tasarlarken kritik bir kısım çünkü mevcut dört ayaklı robotlar iki saat dayanmıyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Makalede yer alan diğer bulgular arasında; baş üstü engelleri algılamak için daha fazla kamera yönü eklemek; kapalı bölgelerden yaklaşan tehlikeler için ses sensörleri dahil etmek; görme engelli kullanıcıların doğru otobüse binmelerine ve ardından bir koltuk bulmalarına yardımcı olmak yer alıyor.

Araştırmacılar, bu makalenin harika bir başlangıç noktası olduğunu söyleyerek, 2.000 dakikalık ses ve 240 dakikalık video verilerinden açığa çıkarılacak daha fazla bilgi bulunduğunu da sözlerine ekledi.

 

Araştırmamız ilham verecektir

Araştırmanın “en İyi Makale Ödülü”‘nü kazanması, çalışmanın konferansa sunulan tüm makaleler arasında %1’lik dilime girmesini sağladı. Kim, çalışmanın ödül almasını ve gelecek vizyonlarını şu şekilde değerlendirdi:

“Bu ödülü kazanmanın en heyecan verici yanı, araştırma topluluğunun çalışmamıza değer vermesidir. Robot rehber köpeklerin bir yıl gibi kısa bir sürede görme engelli bireylerin kullanımına sunulacağına ve her sorunu çözeceğimize inanmıyoruz. Dolayısıyla bu makalenin çok çeşitli robot bilimi ve insan-robot etkileşimi araştırmacılarına ilham vereceğini ve vizyonumuzun daha erken bir zamanda gerçekleşmesine yardımcı olacağını umuyoruz.”

 

Kişisel değerlendirmelerim

Rehber köpekle yürümeye hep mesafeli durdum. Bunun en önemli nedeni hiyerarşik bir insan hayvan ilişkisine karşı olmamdı. Bizim ihtiyaçlarımıza göre şekillendirilmiş, doğasından uzaklaştırılmış bir canlıya sahip olma fikri benim için oldukça ürkütücüydü. Başka bir deyişle benim itirazım  insanmerkezci bir yaklaşımaydı. Rehber köpek edinmeye mesafeli olmamın diğer nedenleri arasında canlı bir varlıkla yaşamanın sorumluluklarını yerine getirmekte ve onun beklentilerini karşılamakta zorlanacağımı düşünmem de önemli bir etken. Ancak robotla yürüme fikri beni heyecanlandırmaya başladı. Kontrolün bende olacağı bir asistanla yapılabilecekler bağımsızlığı ve bilgiye erişimi arttırma potansiyeli taşıyor. Yazıda da belirtildiği gibi robot köpek geliştiren tek bir ekip yok. YouTube kanalımda gerçekleştirdiğim Engellilerin gündemi programının 13. bölümünde  İskoçya’da yürütülen bir projeden bahsetmiştim.

Öyle görünüyor ki gelecek çok hızlı değişecek. Bu değişime ayak uydurabilenler ise çağın erişilebilirlik olanaklarını fırsata dönüştürebilecek.

Haber kaynağını görüntüleyin

 

Donhyun Kim'in laboratuvarında çekilmiş bu fotoğrafta, beyaz tüylü bir köpek ve yanında dört bacaklı bir robot köpek yer alıyor. Köpek oturmuş ve ağzı açık bir şekilde yukarıya bakıyor. Robot köpek ise metalik gri renkte ve üzerinde çeşitli elektronik parçalar bulunuyor. Arka planda beyaz bir tahta ve bazı kutular görülüyor. Fotoğraf betimleme: Be My Eyes yapay zeka

Paylaş: