Engellilerin ÖTV Muafiyeti İle Engelli Aracı Alma ve Kullanma Hakları Sınırlanıyor
Bu video, ÖTV muafiyeti ile engelli bireylerin araç alımını ilgilendiren mevcut ve planlanan düzenlemeleri konu alıyor. Avukat Hüseyin Varol, İstanbul Barosu Engelli Hakları Merkezi Sözcüsü ve engelli hakları aktivisti olarak, bu değişikliklerin detaylarını ve etkilerini paylaşıyor. Programda iki temel konu ele alınıyor: 4 Aralık 2024’te Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ve yakında TBMM Genel Kurulu’na gelmesi beklenen yeni bir düzenleme.
4 Aralık’ta Yayımlanan ve ÖTV Muafiyeti İle Engelli Aracı Olanları İlgilendiren Yönetmelik Değişikliği
Bedensel engelliler için özel tertibatlı araçların kullanımında ciddi kısıtlamalar getirildi. Buna göre araçları sadece engelli bireyler kullanabilecek. Ancak düzenlemenin dilinin belirsizliği nedeniyle kuralın tam olarak nasıl uygulanacağı anlaşılamıyor. Örneğin, engelli kişi araçtayken bile bir başkasının kullanması yasaklanabiliyor.
Tertibat gerektirmeyen araçlarda, engelli bireyin belirttiği yalnızca iki kişi aracı kullanabiliyor. Bu kişiler, aynı şehirde ikamet eden birinci veya ikinci derece akrabalar ya da engelli bireyle iş akdi bulunan kişiler olmalı. Engelli kişi araçtayken üçüncü bir kişinin kullanımı, düzenlemede kısmen serbest bırakılmış durumda.
Bu düzenlemede mülkiyet hakkı ihlal edilerek engelli bireylerin araçlarını serbestçe kullanma veya başkalarına devretme hakları kısıtlanıyor. Ayrıca, uygulamada oluşabilecek sorunlar ve “Defterdarlığa bildirme” gibi belirsiz mekanizmalar eleştiriliyor.
Meclis Genel Kurulu’na Gelmesi Beklenen ÖTV İstisnasının Üst Limitini Belirleme Düzenlemesi
2025 yılından itibaren ÖTV muafiyetiyle alınabilecek araçların parasal üst limitini belirleme yetkisi, plan bütçe komisyonunda getirilen bir öneri ile Cumhurbaşkanı’na devredilecek. Bu düzenlemenin, engelli bireylerin araç alımını daha fazla kısıtlamak amacıyla yapıldığı düşünülüyor. Değerleme oranları üzerinden yapılması gereken limit artışı, yeni düzenleme ile engelli bireylerin aleyhine bir durum oluşturabilir.
ÖTV Muafiyeti Düzenlemeleri Hakkında Genel Değerlendirme ve Eleştiriler
Yaz aylarında yapılan protestolar sayesinde engelli bireylerin haklarının kısıtlanmasına dair bazı girişimler geri çekilmiş olsa da, ÖTV istisnası üzerindeki kısıtlamalar artarak devam ediyor. Sivil toplum örgütlerinin tekrar aktif bir şekilde bu hakların korunması için harekete geçmesi gerektiği vurgulanıyor. Engellilerin ÖTV istisnası gibi kazanımlarının suistimal edilmesine karşı sivil toplum örgütlerinin de hassasiyetle yaklaştığı belirtiliyor. Ancak suistimallerin önlenmesi, hakların tamamen kısıtlanması anlamına gelmemeli.
Maliye bürokrasisinin engelli bireylerin haklarını hedef alan düzenlemeleri hızla geçirme çabası eleştiriliyor. Engelli hakları üzerinde giderek artan bu “hasmane tutum”un nedenleri sorgulanıyor. Engelliler için gerekli destek teknolojilerine yönelik KDV istisnalarının kaldırılması gibi uygulamalar da eleştirilerek, devletin engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak düzenlemeler yerine hak kısıtlamalarına öncelik vermesi sorgulanıyor.
Program, engelli haklarının korunması ve genişletilmesi için sivil toplum örgütlerine ve bireylere çağrıda bulunarak bitiriliyor. Avukat Hüseyin Varol, engellilerin haklarını savunmak için müzakere ve mücadeleye hazır olduklarını belirtiyor. Engelli bireylerin toplumdaki dezavantajlarını artıracak bu düzenlemelere karşı daha fazla kişinin bilinçlenmesi ve harekete geçmesi gerektiği vurgulanıyor.