|

Engellilerin gündemi (61. bölüm)

 

Engellilerin Gündemi programının 61. bölümü, 12–26 Aralık tarihleri arasında engellilik alanında basında, sivil toplumda ve sosyal medyada öne çıkan gelişmeleri ele alıyor.

 

2026 sosyal destek ödemelerine dair tahmini tutarlar

2026 yılı asgari ücretinin yüzde 27’lik artışla 28.075 TL seviyesine yükselmesi, engelli aylıkları ve sosyal yardım kalemlerinde de artış beklentisini beraberinde getiriyor. 5 Ocak 2026’da açıklanacak enflasyon verileri sonrasında rakamların netleşeceği belirtiliyor. Buna rağmen mevcut oranlar üzerinden yapılan hesaplamalar paylaşılıyor. Engel oranı yüzde 40–69 arasında olan bireylerin aylıklarının yaklaşık 5.381 TL seviyesine, yüzde 70 ve üzeri engel oranına sahip bireylerin aylıklarının ise 8.000 TL’nin üzerine çıkabileceği tahmin ediliyor. Aynı şekilde, 18 yaş altı engelli çocuğu bulunan yoksul ailelere verilen desteklerin de 5.400 TL bandına yükselebileceği ifade ediliyor. Evde bakım aylığı ve engelli maaşı için esas alınan hane halkı geliri sınırları da yeniden hatırlatılıyor ve bu kriterlerin uzun süredir eleştirildiği vurgulanıyor.

Hane halkı geliri uygulamasının engelli bireyi bağımsız bir özne olmaktan uzaklaştırdığına dair sivil toplum eleştirileri yeniden gündeme getiriliyor. Engelli bireyin kendi hakkı olan maaş ya da bakım desteğinin ailede yaşayan diğer bireylerin gelirine göre belirlenmesinin adil olmadığı; bunun yıllardır dile getirilen ama henüz karşılık bulmamış bir talep olduğu belirtiliyor. Mevcut durumda herhangi bir değişiklik sinyali olmadığı da ifade ediliyor.

 

2026 yılı ÖTV muafiyeti ile alınan araçlar için üst limit tutarı

Programın önemli başlıklarından biri de ÖTV muafiyetiyle alınabilen engelli araçlarına ilişkin güncel durum oluyor. Yeniden değerleme oranının yüzde 25,49 olarak belirlenmesiyle birlikte, 2026 yılı itibarıyla ÖTV muafiyeti üst limitinin yaklaşık 2.873.972 TL’ye yükseldiği aktarılıyor. Bu limit dahilinde araç alabilmek için yüzde 40 yerlilik şartının ve 10 yıl kuralının geçerli olmaya devam ettiği vurgulanıyor. Daha önce 5 yıl sonra araç satılabiliyorken, yeni bir araç alabilmek için 10 yıl bekleme zorunluluğu getirilmiş olması, bazı sivil toplum kuruluşları tarafından engelli bireyler açısından ciddi bir hak kaybı olarak hatırlatılıyor. Bu düzenlemelere karşı açılmış davaların Danıştay ve Anayasa Mahkemesi nezdinde sürdüğü, olası yeni kararların yakından takip edileceği belirtiliyor.

 

Ankara Defterdarlığı’ndan ÖTV muafiyetine dair yeni görüş

27 Aralık 2024 tarihinde yürürlüğe giren yasal düzenleme sonrasında, ÖTV muafiyetiyle alınmış aracını satan engelli bireylerin durumu ciddi bir tartışma konusu hâline gelmişti. Bu düzenleme, araç satıldıktan sonra yeni bir ÖTV muafiyetli araç alabilmek için 10 yıl bekleme zorunluluğu getirmiş; bu da özellikle düzenleme tarihinden önce aracını satan engelli bireyler açısından büyük mağduriyetlere yol açmıştı. Programda, bu mağduriyetler üzerine Danıştay’a yapılan bireysel başvurulardan birinde yürütmenin durdurulması kararı verildiği hatırlatılıyor.

Bu kararın ardından gözler Gelir İdaresi Başkanlığı’na çevrilmişken, Ankara Defterdarlığı’na yapılan bireysel bir başvuruya verilen yazılı cevap, konunun yeniden gündeme taşınmasına neden oluyor. Bir vatandaş, 27 Aralık 2024 tarihinden önce aracını satmış olması hâlinde yeni bir ÖTV muafiyetli araç alıp alamayacağını soruyor. Ankara Defterdarlığı’ndan gelen cevapta ise, Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararına atıf yapılarak, 27 Aralık 2024’ten önce aracını satmış olan engelli bireylerin 5 yıl bekleme şartına tabi olmaksızın yeniden ÖTV muafiyetli araç alabilecekleri yönünde bir değerlendirme yer alıyor.

Ankara Defterdarlığı’nın bu yazısının kesinleşmiş ve herkesi bağlayan bir düzenleme olmadığı özellikle vurgulanıyor. Yazının dayandığı Danıştay kararı, yalnızca bir yürütmeyi durdurma kararı ve henüz nihai hüküm niteliği taşımıyor. Dolayısıyla bu kararın üst mahkemelerce bozulma ihtimali bulunduğu gibi, idarenin bu karara itiraz etmiş ya da etmek üzere olabileceği de dile getiriliyor.

Programda ayrıca tarihsel ayrım çok net bir biçimde ortaya konuyor. Eğer bir engelli birey, ÖTV muafiyetli aracını 27 Aralık 2024 tarihinden önce satmışsa ve bu satış, eski mevzuata göre 5 yıllık sürenin dolmasının ardından yapılmışsa, Ankara Defterdarlığı’nın yazısına göre yeni bir araç alabilmesinin önünde engel bulunmadığı anlaşılıyor. Buna karşılık, 27 Aralık 2024 tarihinden sonra aracını satan engelli bireyler için durum tamamen farklı. Bu kişiler açısından, mevcut mevzuat gereği yeni bir ÖTV muafiyetli araç alabilmek için 5 yıl daha bekleme zorunluluğu devam ediyor ve Danıştay bu ikinci grup için yürütmeyi durdurma yönünde bir karar vermiş değil.

 

Akıllı telefon alımında engelliler ÖTV’den muaf olsun talebi

ÖTV tartışması, bu noktadan sonra araçlardan çıkıp dijital cihazlara yöneliyor. Üniversite öğrencilerine yönelik telefon, tablet ve bilgisayar alımlarında ÖTV muafiyeti sağlayacak yeni bir düzenlemenin Meclis gündemine geldiği aktarılıyor. Mevcut sistemde fiyat sınırları nedeniyle fiilen kullanılamaz hale gelen bu hakkın, yeni düzenlemeyle fiyat gözetilmeksizin uygulanması hedefleniyor. Bu düzenlemenin engelli bireyleri de kapsaması yönünde güçlü bir savunuculuk yürütüldüğü ifade ediliyor.

Engellilerin dijital cihazlara erişiminin bir lüks değil, günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olduğu vurgulanıyor. Kitap okumadan yön bulmaya, iş yaşamında erişilebilirliği sağlamaktan kamusal hizmetlere erişmeye kadar pek çok alanda bu cihazların hayati bir rol oynadığı belirtiliyor. Buna karşılık, “ÖTV tamamen kaldırılmalı, engellilere özel bir muafiyet eşitlik ilkesini zedeler” diyen görüşlerin de var olduğu aktarılıyor. Ancak ekonomik eşitsizliklerin derinleştiği mevcut koşullarda, engelli bireylerin kendi yaşamlarını sürdürebilmek için somut kazanımlara yönelmesinin daha baskın bir eğilim haline geldiği ifade ediliyor.

 

2022 EKPSS ve 2024 EKPSS puan sıralamaları güncellendi

Programın bir diğer önemli gündem maddesi, EKPSS süreci oluyor. ÖSYM tarafından yapılan duyuruyla, 2022 ve 2024 EKPSS sonuçlarına göre branş bazlı sıralamaların güncellendiği ve adayların bu bilgilere aday işlemleri sistemi üzerinden ulaşabildiği aktarılıyor. Bu sıralamaların, adayların kendi başarı durumlarını değerlendirebilmeleri ve olası atamalara dair öngörüde bulunabilmeleri açısından önemli olduğu vurgulanıyor. Bu gelişmenin yakın zamanda EKPSS atama takviminin açıklanacağına işaret ettiği belirtiliyor. Ayrıca 2026 yılında yeni bir EKPSS’nin yapılacak olması nedeniyle, önümüzdeki aylarda bu konunun daha yoğun biçimde gündemde olacağı ifade ediliyor.

 

Kocaeli’de görme engelli vatandaşın İngilizce kursu mağduriyeti

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen bir İngilizce kursunda, görme engelli bir vatandaşın yaşadığını iddia ettiği mağduriyet aktarılıyor. Kursun erişilebilirlik açısından yetersiz olduğu, seviye tespiti yapılmadığı ve uygun bilgilendirmenin sunulmadığı yönündeki iddialar dile getiriliyor. Bu örnek üzerinden, görme engellilerin dil kurslarında sıklıkla karşılaştığı yapısal sorunlara dikkat çekiliyor. Görsel ağırlıklı materyaller, erişilebilir kaynak eksikliği ve öğretmenlerin uygun yöntemler geliştirmemesi gibi nedenlerle, görme engellilerin bu tür kurslardan yeterince yararlanamadığı ifade ediliyor.

 

Artikülasyon bozukluğu olan çocuğu almayan okula ceza

İstanbul’dan aktarılan bir diğer haberde ise, özel bir okulun artikülasyon bozukluğu olan 5 yaşındaki bir çocuğu kontenjanı olmasına rağmen kaydetmemesi üzerine açılan davayı kaybettiği anlatılıyor. Mahkemenin bu durumu dolaylı ayrımcılık olarak değerlendirdiği belirtilirken, bu karar üzerinden doğrudan ve dolaylı ayrımcılık kavramları açıklanıyor. Engelli ya da farklılık sahibi çocukların daha okul öncesi dönemde ayrımcılıkla karşılaşmasının, ileriki yıllarda yaşanacak sorunların bir göstergesi olduğu vurgulanıyor. Bu tür yargı kararlarının caydırıcı olması ve eğitim hakkının herkes için güvence altına alınması gerektiği güçlü biçimde ifade ediliyor.

Paylaş: