|

Engellilerin gündemi (38. bölüm)

 

Engellilerin Gündemi programının 38. bölümünde, 25 Ocak – 7 Şubat tarihleri arasında basında, sivil toplumda ve sosyal medyada engellilik alanında öne çıkan konular detaylı bir şekilde ele alındı.

 

Engelli Öğretmen Atamaları

Engelli öğretmen atamaları uzun zamandır beklenen bir konuydu ve sosyal medyada yoğun bir kampanya yürütülüyordu. 2500 engelli öğretmen adayının atama beklediği sıkça dile getirilirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1381 engelli öğretmen atamasının yapılacağını açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı henüz bir takvim açıklamasa da bunun kısa sürede duyurulması bekleniyor.

Ön başvuru sürecinde adayların engelli raporlarını bildirmeleri ve il milli eğitim müdürlüklerinden onay almaları gerekecek. Tercihler son dört yıl içinde alınan ve kullanılmamış EKPSS puanlarıyla yapılacak. Kamu kurumlarında çalışan adayların ise muvafakat almaları gerekecek. Ayrıca bir ile yerleşen engelli öğretmen adaylarının “öğretmen olabilir” ifadesi içeren bir sağlık raporu alması istenecek. 2025 Eylül’den sonra öğretmen atamalarını kökten değiştirecek yeni bir yönetmelik yürürlüğe gireceğinden, bu son kadrolu engelli öğretmen ataması olabilir.

 

ÖTV Düzenlemeleri ve Yasal Süreçler

ÖTV ile ilgili yapılan düzenlemeler yasalaşmış olsa da sivil toplum örgütlerinin itirazları devam ediyor. Daha önce Görme Engelli Evrensel Hukukçular Derneği ve Sağlık Hizmetleri Sendikası Danıştay’a başvurmuştu. Şimdi ise Kedi Otizm Derneği ve İnegöl Otizm Dayanışma Derneği, 4 Aralık 2024’te Resmi Gazete’de yayınlanan araçların satış, devir ve tescil işlemlerine dair yönetmelik değişikliklerinin engelli bireylerin haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle 25 Ocak’ta Danıştay’a başvurdu. Yeni yürürlüğe giren düzenlemeye göre, ÖTV muafiyeti ile alınan engelli bireylerin araçlarını yalnızca belirlenen iki kişi kullanabilecek. Tertibatlı araçlar ise yalnızca özel aparatlar takılmış kişiler tarafından sürülebilecek. Aynı zamanda ÖTV muafiyetli araç değişim süresi 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı ve %40 yerlilik oranı şartı getirildi. CHP’nin bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıma girişiminde bulunduğu belirtiliyor. Önümüzdeki süreçte hem Danıştay davaları hem de Anayasa Mahkemesi başvuruları takip edilecek.

 

Kartalkaya Yangın Faciası ve Engelli Odalarının Durumu

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de yaşanan yangında 78 kişi hayatını kaybetti. Sonrasında ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın otelde yaptığı denetimde engelli odalarının kapılarıyla ilgili sorunlar tespit ettiği ortaya çıktı. Ancak asıl dikkat çeken konu, otellerde engellilere ayrılan odaların genellikle yetersiz ve eksik donanımlara sahip olması. Engelli bireylerin yangın gibi acil durumlarda tahliyesini zorlaştıran birçok eksiklik bulunuyor. Mevcut Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, işitme engelli bireylerin yangın anında uyarılması için görsel uyarı sistemlerinin kullanılmasını zorunlu kılıyor. Ancak yönetmelikte bu sistemlerin yalnızca işitme engelli bireylerin bulunabileceği alanlarda zorunlu olduğu belirtilmiş durumda. Bu ifade uygulamada birçok belirsizliği ve ciddi eksiklikleri beraberinde getiriyor. Öncelikle, “işitme engellilerin bulunabileceği alanlar” ifadesi oldukça muğlak. Hangi binalarda işitme engelli bireylerin bulunma olasılığının yüksek olduğu gibi kriterler büyük bir soru işareti. Örneğin, bir otelde konaklayan kişilerin içinde işitme engellilerin olup olmadığını tespit etmenin hiçbir pratik yolu yok. İşitme engelli bir birey rezervasyon yaparken bunu otel yönetimine bildirmek zorunda mıdır? Eğer bildirmezse otel yönetimi yangın uyarı sistemini kurmak zorunda olmayacak mıdır? Ya da bir bina yöneticisi, binada işitme engelli bir bireyin yaşayıp yaşamadığını nasıl bilecektir? Bu tür soruların yönetmelikte açık bir cevabı bulunmuyor.

 

6 Şubat Depremleri ve Engelliler

2023-2025 Ulusal Engellilik Eylem Planı’nda afetlerle ilgili düzenlemelerin yapılacağı belirtilmişti. Ancak bugüne kadar bu konuda somut bir gelişme olmadı. Deprem sonrası engelli hale gelen bireylerin sayısı hâlâ net değil; çünkü resmi veri tutulmadı veya paylaşılmadı. Diyarbakır’da, depremde eşini ve oğlunu kaybeden Yazgül Çaçan’ın, enkazdan 72 saat sonra yaralı olarak çıkarıldığı ve sol bacağının ampute edildiği haberi, afet sonrası engelli hale gelen bireylerin yaşadığı zorlukların en somut örneklerinden biri. Bu olay, afetler sırasında engelli bireylerin hem kendilerinin hem de onlara bakan yakınlarının nasıl büyük bir risk altında olduğunu gösteriyor.

 

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri Destek Ödemeleri

Yeni bir tebliğ ile özel eğitim okulları ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitiminin devlet tarafından karşılanacak miktarları güncellendi. 1 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere, bireysel eğitim için aylık 6100 TL, grup eğitimi içinse 1708 TL ödenecek. Ancak özel eğitimde yalnızca bütçenin güncellenmesi yeterli değil; verilen ders saatlerinin yeterliliği, eğitim kalitesi ve öğretmenlerin uzmanlığı da tartışma konusu. Özellikle bazı özel eğitim merkezlerinde yaşanan suistimaller ve şiddet olayları, denetimlerin sıkılaştırılmasını zorunlu kılıyor.

 

CHP Engelliler Çalıştayı

CHP’nin İzmir’de düzenlediği Engelliler Çalıştayı, engelli bireylerin haklarını, erişilebilirlik sorunlarını ve çözüm önerilerini ele alan geniş kapsamlı bir toplantı olarak gerçekleştirildi. Çalıştayın ana hedefi, engelli bireylerin karşılaştığı temel sorunları tespit etmek ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirmekti. İki gün süren çalıştayda farklı başlıklar altında 15 masa kurularak çeşitli engel gruplarına yönelik sorunlar detaylı şekilde ele alındı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çalıştayda yaptığı konuşmada, erişilebilirlik konusuna özel bir vurgu yaptı. Daha önce 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde yaptığı konuşmada bu konuyu yeterince ele almadığı eleştirisi almıştı. Özel ayrıca, uzun süredir gündemde olan engelli öğretmen atamaları konusuna da değindi. Engelli öğretmenlerin yıllardır beklediği atamaların yapılmadığını ve CHP iktidara geldiğinde “atanmamış engelli öğretmen kalmayacağını” söyledi. Ancak burada önemli bir soru gündeme geliyor: Tüm engelli öğretmenleri aynı anda atamak gerçekçi mi? Geçmişte benzer şekilde büyük çaplı atamalar yapılmış, fakat bu öğretmenlerin mesleğe uyum süreçleri yeterince takip edilmemişti. CHP’nin atamaların sürdürülebilir ve nitelikli bir şekilde yapılmasını garanti edecek mekanizmalar oluşturması gerekiyor.

Çalıştayda dikkat çeken bir diğer konu, CHP’nin iktidara gelmesi halinde Engelliler Bakanlığı kuracağı vaadi oldu. Türkiye’de şu an engellilerle ilgili politikalar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde ele alınıyor. Ancak birçok aktivist ve sivil toplum kuruluşu, engellilik konularının yeterince önceliklendirilmediğini, engelli bireylerin haklarının sosyal yardımlarla sınırlı görüldüğünü savunuyor. CHP’nin sunduğu Engelliler Bakanlığı önerisi, bu sorunlara doğrudan odaklanacak bağımsız bir yapı oluşturmayı amaçlıyor. Ancak bu bakanlığın nasıl işleyeceği, hangi yetkilere sahip olacağı ve mevcut sistemden nasıl farklılaşacağı konusunda detaylı bir plan henüz açıklanmış değil.

Özel ayrıca, mecliste engelli bir milletvekili olmasının gerekliliğine vurgu yaptı. Engelli haklarını savunan, hak temelli bir perspektifle çalışan bir bireyin mecliste olması gerektiğini belirtti. Engellilerin temsilinin yalnızca sembolik olmaması gerektiği, bu kişilerin gerçekten politik süreçlerde aktif rol alması gerektiği konusu önemli bir tartışma alanı olarak duruyor. Bu vaat, 2028 genel seçimlerinde veya olası bir erken seçimde CHP’nin nasıl bir aday profili belirleyeceği açısından da önem taşıyor.

CHP’nin Gölge Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olan Aylin Nazlıaka, çalıştayda yaptığı açıklamada engelli bireylere yönelik devlet politikalarının hak temelli değil, lütuf temelli olduğunu söyledi. Devletin engellilere sağladığı hizmetleri bir sosyal sorumluluk olarak değil bir lütuf olarak gördüğünü, bu yüzden de bu hakların keyfi bir şekilde kısıtlanabildiğini veya kaldırılabildiğini belirtti. Özellikle son dönemde hükümetin “tasarruf tedbirleri” adı altında engellilere yönelik bazı yardımlarda kısıtlamalar yapmasına tepki gösterdi.

Çalıştayın sonunda, 15 farklı masa tarafından belirlenen çözüm önerileri bir sonuç belgesi olarak kamuoyuyla paylaşıldı. Bunlar,  engelli bireylerin eğitim, istihdam, erişilebilirlik, sosyal haklar ve sağlık hizmetlerine erişim gibi konulardaki sorunlarına yönelik çözüm yollarını içeriyordu. Öte yandan  çalıştayın sonuç belgelerinde dijital sistemler ve yapay zeka ile ilgili önerilerin yetersiz kaldığı görüldü. Günümüzde engellilik mücadelesi ile dijitalleşme iç içe geçmiş durumda. Engelli bireyler için erişilebilir yazılımlar, sesli asistanlar, yapay zeka destekli çözümler giderek daha fazla önem kazanıyor. Ancak çalıştayda bu konuya yalnızca yüzeysel olarak değinildiği görüldü. Dijitalleşmenin engelli bireylerin hayatına nasıl entegre edileceği, yapay zeka destekli erişilebilirlik çözümlerinin nasıl geliştirileceği gibi konular daha kapsamlı şekilde ele alınmalıydı.

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne Otobüslerde Görme Engelliler İçin Sesli Anons Sistemi Bulundurmama Cezası

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan sesli anons sistemleri sorunu, görme engelli bireylerin toplu taşımada yaşadığı erişilebilirlik sorunlarının en somut örneklerinden biri. Daha önce belediyeye ait otobüslerde çalışan sesli anons sistemleri uzun süredir devre dışı bırakılmış durumda. Bu durum görme engelli bireylerin toplu taşıma kullanımını ciddi şekilde zorlaştırıyor. Sesli anons sistemleri, otobüslerde hangi durağa gelindiği ve bir sonraki durağın neresi olduğu bilgisini sesli olarak ileten bir erişilebilirlik hizmeti. Görme engelli bireyler için hayati öneme sahip olan bu sistem, toplu taşımada bağımsız hareket etmelerini sağlıyor. Ne var ki Ankara’da belediyeye ait otobüslerde yıllardır kullanılan bu sistemlerin çalışmadığı ve bu durumun uzun süredir düzeltilmediği biliniyor. Halk otobüslerinde ise baştan beri böyle bir sistem bulunmuyor. Belediye yetkilileri tarafından sistemin kısa süre içinde tekrar aktif hale getirileceği yönünde açıklamalar yapılsa da bu vaatler defalarca yerine getirilmedi. Birçok kez “yakında düzelecek”, “sistemin yeniden devreye alınması için çalışmalar sürüyor” gibi açıklamalar yapılmasına rağmen, herhangi bir somut gelişme kaydedilmedi. Bu süreçte deneme sürüşleri yapıldığına dair videolar yayınlandı ama bu da bir çözüme dönüşmedi.

Sorunun çözülmemesi üzerine görme engelli bireyler ve sivil toplum örgütleri farklı biçimde tepkilerini göstermeye başladı. TİHEK’e başvuran %100 görme engelli Nurşen Korkmaz, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait otobüslerde ve özel halk otobüslerinde hangi durağa gelindiği ve bir sonraki durağın neresi olduğu bilgisinin verilmemesi nedeniyle mağduriyet yaşadığını belirtti. Başvuruyu inceleyen TİHEK, belediyeden yazılı görüş istedi. Fakat belediye tarafından herhangi bir geri dönüş yapılmadı. Bunun üzerine yapılan inceleme sonucunda belediyenin engellilik temelinde ayrımcılık yasağını ihlal ettiğine karar verildi ve en yüksek ceza miktarı olan 141.934 TL idari para cezası uygulanmasına hükmedildi. Bu karar, Türkiye’deki erişilebilirlik ihlalleri açısından önemli bir emsal teşkil ediyor. Kamu kurumlarının ve belediyelerin engellilerin toplu taşımaya erişimini kolaylaştırmak için gerekli düzenlemeleri yapmak zorunda olduğu bir kez daha hukuken tescillendi.

Engellilerin Gündemi’nin bu bölümünde, engelli öğretmen atamalarından ÖTV düzenlemelerine, yangın faciasında engelli bireylerin yaşadığı zorluklardan CHP Engelliler Çalıştayı’na kadar birçok önemli konu ele alındı. Kamuoyunda popülist söylemlerle gündem yaratılırken, engellilik alanında asıl ihtiyaç duyulan şey somut adımların atılması. Önümüzdeki süreçte hem hukuki hem de siyasi gelişmeler takip edilmeye devam edecek.

Paylaş: