|

Engellilerin gündemi (55. bölüm)

 

 

Engellilerin Gündemi programının 55. Bölümünde, son iki haftada engellilik alanında yaşanan gelişmeler inceleniyor.

 

Ahmet Minguzi sanığının kaynaştırma raporu ortaya çıktı

İlk olarak İstanbul Kadıköy’de 14 yaşındaki Matya Ahmet Minguzi’nin dört çocuk tarafından öldürülmesi davasında 2 Ekim tarihli duruşmada gündeme gelen “ilkokulda alınmış kaynaştırma/engelli raporu” tartışması irdeleniyor. Emre Taşgın, raporun içeriği ve güncelliğine ilişkin belirsizlikleri bir kenara koyarak, esas meselenin engelliliğin cezada indirim veya beraat beklentisine araç edilmesi olduğunu belirtiyor. “Engellilik hafifletici sebep değildir; suç varsa vardır” yaklaşımı açıkça savunuluyor. Engelli kişilerin toplumun diğer üyeleri gibi suç işleyebileceği gerçeği teslim edilirken, “suçu engelliliğin doğurduğu” gibi bir nedensellik kurulmasının yanlış ve tehlikeli olduğu ifade ediliyor. Mahkemenin, dosyaya eklenen raporu cezayı azaltıcı bir unsur olarak değerlendirmemesi gerektiği, sivil toplum örgütlerinin de engelliliğin bu şekilde istismar edilmesine karşı açık tutum almasının önemli olduğu vurgulanıyor. Tartışma görünür bir engellilik örneği üzerinden de somutlaştırılıyor. Diyelim ki faillerden biri az gören olsaydı, bu hapiste kalamaz iddiası mı doğuracaktı, yoksa “az gördüğü için bilmeden yardım etti” gibi savlarla mı cezada indirim aranacaktı? Bu tür gerekçelerin kabul edilemezliği altı çizilerek, davadaki tehditler, mezar tahribi ve “arkadaki destekçiler” olasılığı da hatırlatılıp bütün resimde organize bir devamlılığın izlenebildiği ifade ediliyor.

 

İŞKUR, kendi işini kurmak isteyen engellilere hibe desteği veriyor

İŞKUR’un %40 ve üzeri engelliler ile eski hükümlülere yönelik hibe programının güncel başvuru dönemi özetleniyor. E-Devlet üzerinden yürüyen süreçte kuruluş giderleri, işletme giderleri ve tarım-hayvancılık destekleri için azami tutarların bulunduğu, ayrıntılı kılavuzlara Engelsiz İŞKUR platformundan erişilebildiği belirtiliyor. Bu vesileyle kamuda engelli atamalarının geçmişe kıyasla azaldığı, sözleşmeli istihdam eğiliminin güçlendiği ve yapay zekâ/teknoloji gibi faktörlerin kamu personeli ihtiyacını düşürdüğü tespiti yapılıyor. Hedefi kamu olanlara EKPSS ve KPSS süreçlerini takip etmeleri önerilirken, bunun tek seçenek olmadığı; özel sektörde engelli veya engelli olmayan ilanların izlenmesi, niteliklere uygun pozisyonlara başvuru, girişimcilik ve İŞKUR hibelerinin ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiği savunuluyor. Genel mesaj, “istihdama katılım için tek adres kamudur” ön kabulünden sıyrılıp alternatiflerin çoğaltılması.

 

MEBİ sesli özetler özelliği görme engellilere alternatif kaynak sağlıyor

MEB’in bireysel öğrenme platformu MEBİ’de “sesli özetler” özelliğinin yaygınlaştırılmasına değiniliyor.  TYT, AYT ve YDT konularında iki kişi arasında sohbet/podcast kurgusuyla içerik sunan bu özelliğin çoklu duyusal öğrenmeyi desteklediği ve görme engelli kullanıcılar için de potansiyel yarar barındırdığı anlatılıyor. 11 Labs ve Google NotebookLM gibi araçlarla benzer üretimler yapılabildiği, bu yaklaşımın yeni bir konuya girişte hızlı kavrama sağladığı aktarılıyor. Ancak bunun yanında arayüz erişilebilirliği uyarısı da yapılıyor. Giriş ekranı başta olmak üzere MEBİ’nin ekran okuyucularla uyumunda sorunlar olduğuna dair görme engelli öğretmenlerden geri bildirimler alındığı belirtiliyor. EBA tarafında geçmişte arayüz erişilebilirliği üzerine atılan adımlar, düzenlenen çalıştaylar ve kurumsal hafızanın paylaşılabilirliği hatırlatılarak, MEBİ ve EBA’nın arayüz ve içerik boyutunda erişilebilirliğinin somut iyileştirmelerle güçlendirilmesi çağrısı yapılıyor. Sesli özetlerin yalnızca destekleyici materyal olduğu; asıl ders kitapları ve içeriklerin de erişilebilir biçimde sunulmasının zorunluluğu özellikle vurgulanıyor.

 

Kocaeli’de engelli alanlarına usülsüz park edenlere para cezası

Kocaeli İzmit’te engelli araçlarına ayrılan park yerlerinin usulsüz kullanımına yönelik denetimlerde 60 araca idari para cezası kesilmesi olumlu bir örnek olarak öne çıkarılıyor. Bu uygulamanın ülke genelinde yaygınlaştırılması, düzenli ve görünür denetimle sürdürülebilir hâle getirilmesi isteniyor. Kaldırımların ve hissedilebilir yüzeylerin araçlarla işgal edilmesi gibi yaygın ihlallere de cezai yaptırım uygulanması gerektiği, vatandaş bildirimlerinin sonuç doğurmasının önem taşıdığı, böylece engelli bireylerin güvenli ve bağımsız dolaşımının güçleneceği vurgulanıyor.

 

Tekirdağ’da görme engelli kadının ayağının üzerinden araba geçti

Programın son başlığı Tekirdağ Çorlu’da yaya geçidinde bir görme engelli kadın ve yanındaki çocuğun bir otomobilin çarpması sonucunda yaralanması vakasına ayrılıyor. Sürücüye “yaya geçiş üstünlüğünü tanımama” nedeniyle para cezası kesilmiş olsa da, para cezasının caydırıcılık ve adalet boyutunda ne kadar yeterli olduğu sorgulanıyor. Buradan hareketle sosyal model perspektifi somutlaştırılıyor. Sorunun kaynağının “körlük” değil, trafik kültürü, sürücü davranışı, sesli sinyalizasyonun yetersizliği, bakım–denetim eksikleri gibi çevresel-bütüncül düzenleme açıkları olduğu ifade ediliyor. Görme engelli yayalar için güvenli geçiş pratikleri hatırlatılırken, belediyeler ve ilgili kurumlara sesli ışıkların yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir bakım-denetim mekanizmalarının işletilmesi çağrısı yapılıyor.

Paylaş: