Gençlik, engellilik ve sivil toplumun etkisine nasıl bakıyor?
Genç bir sosyolog olan Arda Gülbeyaz’ın yaşam öyküsü eşliğinde, engellilik alanında sivil toplumun dönüştürücü gücü, erişilebilirlik sorunları ve sosyal adalet mücadelesi derinlemesine ele alınıyor.
Son yıllarda teknolojinin hızlı gelişimi, engellilik alanında bazı olumlu değişimlere kapı aralarken, sosyal desteklerin ve maddi yardımların yetersizliği nedeniyle pek çok engelli birey hâlâ temel ihtiyaçlara bile erişememektedir. Türkiye, bu iki uç arasında sıkışmış bir tablo çizerken, engellilik meselesini ve sivil toplum kuruluşlarının bu alandaki rolünü genç bir sosyolog olan Arda Gülbeyaz ile değerlendirdik.
Arda Gülbeyaz’ın Hikâyesi ve Sivil Topluma Girişi
1995 doğumlu Arda, çocukluğunu Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu’nda geçirmiş, ardından kaynaştırma eğitimine geçmiştir. Lise yıllarında müziğe ve DJ’liğe ilgi duymaya başlamış; annesi sayesinde Alternatif Yaşam Derneği’nin Düşler Akademisi projesine katılmıştır. Buradaki DJ atölyesi sayesinde ilk kez sivil toplumla tanışmış ve bu süreç onun için belirleyici olmuştur.
Üniversite ve Renkli Kampüs Deneyimi
Maltepe Üniversitesi’nde sosyolojiye başlayan Arda, bir yıl sonra uluslararası ilişkiler ile çift anadal yapmaya başlamıştır. İş bulma kaygısıyla çeşitli platformlara yönelen Arda, “Renkli Kampüs” adlı, engelli ve engelsiz bireylerin birlikte sosyal sorumluluk projeleri ürettiği programa dahil olmuştur. Burada TEİD (Etik ve İtibar Derneği) ile çalışmış, ardından Tema Vakfı ile mentorluk görevini sürdürmüştür.
Engelsiz Pedal ve Görme Engelliler için Bisiklet Projesi
Sivil toplumda farklı alanlara açılmak isteyen Arda, “Engelsiz Pedal” adlı dernekte kaynak geliştirme çalışmalarına başlamış ve burada görme engelli bireyler ile Suriyeli mültecileri tandem bisikletler aracılığıyla bir araya getiren yaratıcı bir proje gerçekleştirmiştir. Proje; sosyal uyumu teşvik etmeyi, sportif faaliyeti erişilebilir kılmayı ve kamusal farkındalık yaratmayı hedeflemiştir. Proje Kadıköy çevresinde uygulanmış, medya ilgisi çekmiş ve kurumsal sponsorlar tarafından desteklenmiştir.
Değişen Adımlar ve Maraton Kaynak Geliştirme
Engelsiz Pedal sonrası “Değişen Adımlar Derneği”ne katılan Arda, burada Vodafone İstanbul Maratonu üzerinden 100.000 TL’lik bir bağış toplanmasına liderlik etmiştir. Bu başarı, genç bir dernek için dikkat çekici bulunmuştur. Aynı zamanda Fark Edenler Derneği’nde gönüllülüğün sürdürülebilirliğine yönelik çalışmalar yürütmüştür.
İBB Görevi ve Sosyal Politika Deneyimi
2021 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işe alınan Arda, Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nde sosyal politikaların sahadan gelen verilere göre şekillendirilmesinde rol üstlenmiştir. Bu iş, onun hem sosyoloji geçmişine hem de sivil toplum tecrübesine uygun bir alanda maaşlı bir çalışma imkânı bulması açısından anlamlı olmuştur. Bu süreçte döngüsel ekonomi, iklim değişikliği ve sürdürülebilir yapılaşma gibi konularda da bilgi edinmiştir.
Engellilik Alanındaki Gözlemler ve Eleştiriler
Arda, engellilik alanındaki sivil toplum kuruluşlarını ikiye ayırmaktadır: “dinozorlaşmış” büyük yapılar ve ihtiyaca göre kurulmuş daha küçük, dinamik yapılar. Kendisi ikinci tür yapıları daha anlamlı bulmakta, çünkü bu kuruluşların sahadaki sorunlara daha etkin ve samimi şekilde çözüm aradığına inanmaktadır.
Erişilebilirlik alanında yaşanan sorunlara da dikkat çeken Arda, bazı firmaların erişilebilirlik etiketleri almasına rağmen uygulamalarının gerçekte erişilebilir olmadığını örneklerle anlatmaktadır. Bu noktada, etik ilkelere bağlılık ve gerçek bir denetim mekanizmasının gerekliliği üzerinde durmuştur.
Erişilebilirlikte Denetim Eksikliği ve Sosyal Girişimcilik
Arda, erişilebilirlik alanında denetim eksikliğinin ciddi bir sorun olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca sosyal girişimcilik alanında etik dışı uygulamaların da yer yer görüldüğünü, bazı şirketlerin yalnızca görünürde erişilebilirlik sağladığını ifade etmiştir.
Kaynak Geliştirme Üzerine Görüşler
Engellilik alanında sürdürülebilir kaynak geliştirme modellerinin gelişmesi gerektiğini savunan Arda, bağış sistemlerine bağımlı yapıların yerine, sosyal girişimcilik, kurumsal iş birlikleri, danışmanlık hizmetleri ve çeşitli etkinliklerle kendi gelirini üreten yapıları önermektedir. Ekonomik krizin bu alandaki bağış olanaklarını kısıtladığını da dile getirmiştir.
British Council ile Yaşadığı Erişilebilirlik Sorunu
Yüksek lisans planları doğrultusunda IELTS sınavına girmek isteyen Arda, British Council İstanbul ofisinden olumsuz dönüş almıştır. Ancak Londra’daki ana merkez ile yaptığı yazışmalar sonucu sınava girme hakkı elde etmiştir. Yine de sınavının bir kısmının hesaplanamaması nedeniyle süreç havada kalmıştır. Bu olay, sistematik erişilebilirlik sorunlarının başka bir boyutunu gözler önüne sermiştir.
Siyasi Perspektif, İnsan Hakları ve Engelliliğin Geleceği
Arda’ya göre engellilik siyasetin dışında bir konu değildir. Aksine, yaşanan her sorun bir politika sonucudur. Engelli bireylerin sorunlarının diğer toplumsal meselelerle birlikte ele alınması gerektiğini savunmakta; sadece erişilebilirlik değil, ekonomik eşitsizlik, kadın hakları gibi başlıkların da engellilerin yaşamlarını doğrudan etkilediğini ifade etmektedir.
Son olarak, TBMM’nin BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’yi oybirliğiyle kabul etmesini örnek vererek, bu tür birlikteliklerin devamını talep etmiş ve Türk Ceza Kanunu’nun 122. maddesinde yer alan “nefret saiki” şartının kaldırılması gerektiğini savunmuştur. Çünkü ayrımcılığın ispatında bu şart, engellilerin yaşadığı pek çok haksızlığın cezasız kalmasına yol açmaktadır.