|

Engellilerin gündemi (45. bölüm)

 

Emre Taşgın’ın hazırlayıp sunduğu “Engellilerin Gündemi”nin 45. bölümünde, 2–16 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’de engellilik alanında yaşanan gelişmeler, kamuoyuna yansıyan tartışmalar ve politika önerileri çok boyutlu bir şekilde ele alındı.

 

Kocaeli Üniversitesi’nde Rektör ve Engelli Öğrenci Arasındaki Gerginlik

Programın ana gündem maddesi, Kocaeli Üniversitesi’nde bir engelli öğrencinin erişilebilirlik talebi üzerine rektörün verdiği tepkiydi. Öğrenci, üniversite yerleşkesinde engelli tuvaleti bulunmadığını dile getirdi. Rektör Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk ise öğrenciye çözüm üretme görevinin kendilerinde olmadığını ima ederek, “bağış bulun” şeklinde öneride bulundu. Öğrenciden mevzuat bilgisi sunmasını, banka kredisi önerisini paylaşmasını ve diğer üniversitelerin uygulamalarını araştırmasını istemesi büyük tepki topladı.

Emre Taşgın bu yaklaşımı, üniversitelerin bilim ve hak temelli yapısına aykırı bir bürokratik savrulma olarak nitelendirdi. Rektörün metodoloji kavramını bağış toplamayla özdeşleştirmesi ise akademik sorumluluk bilincinden uzak ve pervasızca bulundu. Tartışmanın ardından üniversitede engelli tuvaleti yapımına başlanması, sorunun çözümünün imkânsız değil; yalnızca önceliklendirilmediğini gösterdi.

Programda ayrıca, bu olayın ardından engelli öğrencinin üniversitede mobbinge uğrayıp uğramadığı da sorgulandı. Akademik personel ve idari kadroların öğrenciye karşı tutumlarında bir değişiklik olup olmadığı, öğrencinin ders performansının etkilenip etkilenmeyeceği gibi sorular dikkatle takip edilmesi gereken hususlar olarak işaret edildi.

“Engelsiz Üniversite” ödülleri de tartışmaya açıldı. Yükseköğretim Kurulu’nun bu ödülleri yalnızca fotoğraflarla değerlendirerek verdiği, yerinde denetim yapılmadığı için göstermelik uygulamaların da ödüllendirildiği ifade edildi. Taşgın, bu ödül sürecinin revize edilmesi ve kısa listeye kalan üniversitelerin yerinde denetlenmesi gerektiğini vurguladı.

 

TBMM’de “Engelliler Bakanlığı” ve Yeni Araştırma Komisyonu

Yeni Yol Grubu’nun önerisiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde engellilere yönelik hizmetlerin tek çatı altında toplanması için araştırma komisyonu kurulması kararı alındı. Anayasanın 10. maddesine atıfla, devletin pozitif ayrımcılık yükümlülüğüne dikkat çekildi. Komisyonun farklı alanlarda çalışan STK’ları, bağımsız uzmanları ve çeşitli engel gruplarının temsilcilerini dinlemesi durumunda olumlu sonuçlar doğurabileceği belirtildi.

Ancak, önerilen “Engelliler Bakanlığı” fikrine temkinli yaklaşıldı. Mevcut hükümet yapısı içinde böyle bir bakanlığın etkili bir koordinasyon kuramayacağı, diğer bakanlıklarla hiyerarşik açıdan denk olması durumunda işlevsiz kalabileceği vurgulandı. Bunun yerine, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde eski Özürlüler İdaresi gibi güçlü ve yönlendirici bir yapının daha etkili olabileceği ifade edildi.

 

YKS Kılavuzundaki Erişilebilirlik Değişiklikleri

ÖSYM tarafından yayımlanan YKS kılavuzunda yapılan değişiklikler, görme engelli adayları doğrudan ilgilendiriyor. %40 altı görme kaybı olan adaylara büyük punto ve işaretleyici desteği sağlanabileceği; uygun görülen durumlarda okuyucu yardımı da verilebileceği belirtildi. Ancak yalnızca işaretleyici desteği alan adaylar için ek süre uygulanmayacağı açıklandı. Ayrıca bazı özel gereksinim tanıları olan ancak oranı karşılamayan adaylara da uygun desteklerin sağlanacağı vurgulandı.

 

CHP’den “Kırmızı Bayrak” Projesi

CHP tarafından erişilebilirlik standartlarını karşılayan kurumlara verilecek “Kırmızı Bayrak” uygulaması başlatıldı. İlk etapta İstanbul Büyükşehir ve Ataşehir belediyelerinde pilot olarak uygulanan proje, kreşler, yurtlar ve kent lokantaları ile başladı. Uygulamanın Türkiye geneline yayılması hedefleniyor.

Taşgın, projenin olumlu olduğunu ancak CHP’nin engelli politikalarının bütüncül bir çerçeveye kavuşmadığını, partide bu konuda bir yapılanma veya stratejik planın görülmediğini dile getirdi. Projenin sürdürülebilirliği için denetlenebilirlik ve gerçek erişilebilirlik kriterlerinin önemine dikkat çekti.

 

OSes Türkiye’de Görme Engelli Mert Özer’in Başarısı

Programın en umut verici bölümlerinden biri, O Ses Türkiye yarışmasında birinci olan görme engelli genç Mert Özer’in başarısıydı. Mert’in yalnızca kör olduğu için değil, güçlü sesiyle bu başarıyı elde ettiği vurgulandı. Taşgın, Mert’in bu başarıyı sesine borçlu olduğunu ve körlüğünü bir vitrin unsuru hâline getirmemesi yönündeki duruşunu takdirle karşıladığını belirtti.

Paylaş: