| | |

ABD’de görme engellilerin eğitimi ve erişilebilirlik

 

Görme engelli Eğitim Direktörü Fatoş Floyd’un ABD deneyimleri, eğitim, erişilebilirlik ve istihdam konularında engellilerin güçlü bir birey olarak topluma katılımının nasıl mümkün olabileceğini gösteriyor!

Engellilik hareketi, özellikle Batı dünyasında 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren büyük bir ivme kazanmış ve bu hareket dalga dalga gelişmekte olan ülkeleri de etkilemiştir. Türkiye de bu süreçten payını alan ülkelerden biridir. Ancak önemli olan mevcut yasaların gerçekten uygulanıp uygulanmadığı, eğitim olanaklarının ne durumda olduğu ve genel anlamda engelli bireylerin yaşam koşullarının nasıl değiştiğidir. Bu konular uzun yıllar Amerika’da engellilik alanında çalışan ve daha sonra Türkiye’ye dönen Fatoş Floyd ile ele alınıyor.

 

Fatoş Floyd Hakkında

Fatoş Floyd, Amerika’nın Nebraska eyaletinde bir körler merkezinde eğitim direktörlüğü yapmış, hayatının büyük bir kısmını engellilik ve bağımsız yaşam becerileri konusunda çalışarak geçirmiş bir isimdir. Aslen Türkiye’de eğitim alan Floyd, lise eğitimini Üsküdar Amerikan Kız Lisesi’nde tamamladıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitim ve psikoloji alanlarında çift anadal yapmıştır. Ancak lise mezuniyetinin hemen ardından geçirdiği iki beyin ameliyatı sonucu görme yetisini kaybetmiş ve üniversiteye yeni kör olmuş bir birey olarak başlamıştır. O dönemde ne kendisi, ne hocaları, ne de üniversitenin yeterli bir hazırlığı vardı. Ancak lisede kazandığı akademik donanım ve arkadaşlarının desteğiyle mezun olmayı başarmıştır.

Üniversiteyi bitirdikten sonra körlük becerilerinin eksik olduğunu fark eden Floyd, Amerika’da bir rehabilitasyon merkezi olan Arkansas’taki Lions World Services for the Blind’den burs alarak bir yıl süresince körlük becerileri eğitimine katılmıştır. Amerika’ya giderken yalnızca temel bağımsız yaşam becerilerini öğrenmeyi planlarken, süreç içinde bir rehber köpek edinmiş ve orada tanıştığı eşi ile evlenmiştir. Kısa bir süre Türkiye’ye dönse de, eşiyle birlikte yeniden Amerika’ya giderek profesyonel kariyerine burada devam etmiştir. Amerika’da önce çeşitli rehabilitasyon merkezlerinde eğitimci olarak çalışmış, ardından Nebraska’da körler rehabilitasyon merkezinin direktörlüğünü yapmış, daha sonra da Oklahoma’da bir rehabilitasyon şubesinde yöneticilik görevinde bulunmuştur.

 

Amerika’da Görme Engelliler İçin Rehabilitasyon Sistemleri

Amerika Birleşik Devletleri her eyaletin kendine ait kanunlarının bulunduğu bir sistemle yönetilse de, engellilikle ilgili temel düzenlemeler federal hükümet tarafından belirlenmektedir. Rehabilitasyon sisteminin temelleri özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra engelli hale gelen gazilerin topluma tekrar kazandırılması amacıyla atılmıştır. 1973 yılında çıkarılan Rehabilitasyon Kanunu ile her eyaletin bir rehabilitasyon bürosu kurması zorunlu hale gelmiştir. Körler için rehabilitasyon hizmetleri çoğu eyalette genel engelli hizmetlerinden ayrı bir şekilde yürütülmekte olup; bağımsız yaşam becerilerine yönelik özel programlar bulunmaktadır.

Floyd’un görev yaptığı rehabilitasyon merkezlerinde görme engelli bireylere körlük becerilerini geliştirmeye yönelik yoğun bir eğitim verilmektedir. Eğitim programları genellikle 6 ila 9 ay arasında sürmekte ve görme engelli bireyler bu süre boyunca yatılı olarak merkezde kalmaktadır. Bu merkezlerde verilen eğitimler dört ana başlık altında toplanmaktadır:

  1. Körlük Kimliğini Benimseme: Kişinin körlüğünü kabullenmesi, kör olarak bağımsız yaşamanın mümkün olduğunu anlaması ve bununla gurur duyması teşvik edilmektedir.
  2. Becerilerin Geliştirilmesi: Braille okuma-yazma, bağımsız hareket ve baston kullanımı, yemek yapma, günlük yaşam pratikleri, kişisel bakım, teknoloji kullanımı gibi beceriler öğretilmektedir.
  3. Toplumsal Entegrasyon: Engelli bireylerin sosyal hayata aktif katılımı teşvik edilmektedir. Bunun için çeşitli etkinlikler düzenlenmekte; öğrenciler kamp yapma, ata binme, sinema ve restoran ziyaretleri gibi etkinliklere katılmaktadır.
  4. Bağımsız Yaşamın Güçlendirilmesi: Kişinin eğitim sonunda topluma katkı sunabilmesi için gönüllü faaliyetlere katılması sağlanmaktadır. Rehabilitasyon sürecinin sonunda öğrencilerin gönüllü olarak bir kurumda görev alması zorunlu tutulmaktadır.

Bu merkezlerde görme engelli öğrenciler gerçek hayat deneyimleriyle eğitilmekte; örneğin alışveriş yapma, yemek pişirme ve ulaşım gibi günlük yaşam aktivitelerini bağımsız olarak gerçekleştirmeleri beklenmektedir. Özellikle baston kullanımı konusunda görme engelli bireylerin tamamen bağımsız hale gelmesi teşvik edilmekte ve aşamalı olarak eğitmen desteği azaltılmaktadır.

 

Amerika’da Erişilebilirlik ve İstihdam

Amerika’da engellilik konusunda en önemli yasal düzenlemelerden biri 1990 yılında yürürlüğe giren Amerikan Engelliler Yasası (ADA)dır. ADA, engellilerin eğitime, istihdama ve kamusal alanlara erişimini güvence altına alan bir yasadır. Ancak bu yasanın uygulanmasında çeşitli zorluklar bulunmaktadır. Özellikle internet erişilebilirliği konusunda mahkemeye taşınan davaların sonuçları değişkenlik göstermektedir ve süreçler uzun sürmektedir.

İstihdam konusunda ise Amerika’da engellilerin iş hayatına katılımı, bireyin kendi sorumluluğunda görülmektedir. Devlet, yalnızca eğitim sürecinde ve iş arayışı sırasında belirli destekler sağlamaktadır. Örneğin, eğitim ve iş sürecinde kullanılacak teknolojik araçlar (Braille ekran, ekran okuyucu yazılımlar vb.) engelli bireyin istihdama katılmasını sağlamak amacıyla temin edilmekte, ancak birey işe girdikten sonra bu destekler sona ermektedir. Vergi muafiyetleri ise oldukça sınırlıdır.

 

Amerika’daki ve Türkiye’deki Engellilik Hareketinin Farkları

Amerika’daki engellilik hareketi güçlü sivil toplum kuruluşları tarafından yönlendirilmektedir. Örneğin, National Federation of the Blind (NFB) ve American Council of the Blind (ACB) gibi büyük ölçekli örgütler, yasal düzenlemeler konusunda oldukça etkili lobi faaliyetleri yürütmektedir. Türkiye’de ise engellilikle ilgili çok sayıda dernek bulunmasına rağmen, bu derneklerin büyük çoğunluğu belirli bir misyon çerçevesinde örgütlenmemiştir ve ortak hareket etme kültürü gelişmemiştir. Amerika’da engelli bireylerin iş gücüne katılımı teşvik edilirken, Türkiye’de daha çok sosyal yardımlara ve indirimlere dayalı bir sistem bulunmaktadır.

Fatoş Floyd’un deneyimleri görme engelli bireylerin körlük becerilerinin gelişmesi ve engellilerin topluma bağımsız bir şekilde katılımının önemini vurgulamaktadır. Eğitimde yalnızca akademik başarının değil, bağımsız yaşam becerilerinin de kazanılması gerektiğini ifade eden Floyd, genç nesillerin daha ileriye gitmesi için teknolojiyi etkin bir şekilde kullanırken ona tamamen bağımlı olmamaları gerektiğini de belirtmektedir. Engellilik hareketinin başarılı olabilmesi için sivil toplum kuruluşlarının daha etkili şekilde örgütlenmesi ve engelli bireylerin bağımsız bir şekilde yaşamasına öncelik verilmesi gerektiği açıktır.

 

Paylaş: