2025 Engelsiz Filmler Festivali başlıyor!

 

Sinemayı herkes için erişilebilir kılma hedefiyle 13 senedir yol alan Engelsiz Filmler Festivali, bu yıl 23-29 Mayıs’ta Ankara’da izleyicilerini bekliyor.

Türkiye’de her yıl geleneksel hale gelen Engelsiz Filmler Festivali, sinema alanında erişilebilirliği merkeze alan öncü etkinliklerden biri olarak öne çıkıyor. Festivalde tüm filmler görme engelliler için sesli betimlemeli, işitme engelliler için işaret dili ve altyazı desteğiyle sunuluyor. Bu sayede farklı engel gruplarına eşit erişim imkânı sağlanmaya çalışılıyor.

 

Engelsiz Filmler Festivali nasıl ortaya çıktı?

Festivalin geçmişine dair bilgileri Engelsiz Filmler Festivali Yönetmeni Kıvanç Yalçıner paylaştı. Festival ilk olarak 2013 yılında “Ankara Engelsiz Filmler Festivali” adıyla başladı. İlk dört yıl boyunca sadece Ankara’da düzenlenirken, beşinci yılında Eskişehir ve İstanbul gibi şehirlere de taşındı ve ismindeki “Ankara” ibaresi kaldırıldı. Pandemi sürecinde çevrimiçi olarak sürdürülen festival, sonrasında İstanbul’a gitmeyi bırakarak Eskişehir ve Ankara’da devam etti. Ayrıca “Festival Turda” adlı bir formatla belirli film seçkileri farklı şehirlerde farklı tarihlerde izleyicilerle buluşturulmaya başlandı.

 

İzleyici sayısı artmalı

Kıvanç Yalçıner, festivalin yıllar içinde önemli deneyimler biriktirdiğini ancak erişilebilirlik konusunda Türkiye genelinde yeterince ilerleme kaydedilemediğini ifade etti. Festivalin yıllardır takipçileri bulunsa da izleyici sayısı hâlâ arzu edilen düzeyde değil. Bunun en önemli nedenlerinden biri ise sinemanın erişilebilir olmasının tek başına yeterli olmaması; ulaşım, eğitim ve sosyal alanlardaki yapısal engellerin devam etmesi.

 

Engelsiz Filmler Festivali 2025 Yılı programı ve teması

Festival, 23-29 Mayıs tarihleri arasında Ankara Kızılay’da bulunan Goethe Enstitüsü’nde gerçekleştirilecek ve tüm gösterimler ücretsiz olacak. Betimlemeler salonda dağıtılacak kulaklıklarla sağlanacak.

2025 programında ilk kez güçlü bir tema yer alıyor: “Bir Çağ Yangını”. Bu tema, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşanan krizleri (pandemi, savaşlar, göçler, çevresel felaketler, yapay zekânın yükselişi gibi) ele alıyor. Bu bağlamda programın önemli parçalarından biri İngiliz belgeselci Adam Curtis’in dört önemli yapıtı: Hipernormalleşme, Ahvahçılığın Yükselişi, Ahvahçılık ve Doğrusal Olmayan Savaş, Televizyon Gazeteciliğinin Yükselişi ve Düşüşü.

Bu belgesellerin yanı sıra Emre Yeksan’ın Körfez, Bernard Bonello’nun Nocturama: Paris Yanıyor ve Kyoshi Kurosawa’nın Yok Olmadan Önce isimli yapımları da gösterilecek.

 

Yan etkinlikler: Söyleşiler ve fotoğraf sergisi

Bu yıl festivalde sinema gösterimlerine ek olarak iki söyleşi ve bir fotoğraf sergisi de yer alıyor. Erkal Uran’ın “Leke” isimli fotoğraf sergisi, her bir fotoğrafın betimlemesiyle birlikte sunulacak. Betimlemeleri yazan sanatçının metinleri görevli ekip tarafından sergi ziyaretçilerine okunacak.

İlk söyleşi 24 Mayıs Cumartesi günü, saat 15:15’te yapılacak. Hipernormalleşme belgeselinin gösterimi sonrası gerçekleşecek “Alevler Arasında Anka’nın Peşinde” başlıklı bu oturumda, Atakan Foça ve tarihçi Oktay Özel katılımcılarla birlikte yaşanan krizleri tarihsel perspektiften değerlendirerek, yapay zekâ gibi yeniliklerin olası etkilerini tartışacak.

İkinci söyleşi ise “Yangın Yerinde Sanat” başlığıyla yapılacak. Bu etkinlikte Emre Yeksan ve Osman Şişman, çağın karmaşasında sanatın rolünü, üretim süreçlerini ve ilişkilerini irdeleyecek. Söyleşiye Yeksan’ın “Park” adlı videosu ve “Leke” sergisi de eşlik edecek.

 

Kısa Film Yarışması ve Uluslararası İşbirlikleri

Festivalin dikkat çeken bölümlerinden biri de Uluslararası Kısa Film Yarışması. Bu yıl 165 başvuru arasından seçilen 15 finalist film, festival süresince gösterilecek ve “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Senaryo” gibi kategorilerde ödüller verilecek. Ayrıca izleyici oylamasıyla “Seyirci Ödülü” de belirlenecek.

Festival aynı zamanda iki büyük uluslararası işbirliğine de ev sahipliği yapıyor. Dresden Kısa Film Festivali ile yapılan ortaklık sonucu “Tamamen Politik” adlı bir seçki oluşturuldu. Gündelik yaşamdaki politik yapıların görünür kılındığı bu seçkide, festival direktörü Ng GHut da bir sunum yapacak ve jüri üyesi olarak görev alacak. SineKit (Hollanda) ile yapılan işbirliği sonucu çocuklara yönelik animasyonlardan oluşan beş kısa film sunulacak. Bu gösterimlerin biri, otizm spektrum bozukluğu olan bireyler için özel koşullarda “otizm dostu gösterim” olarak düzenlenecek. Bu gösterimde ışık ve ses seviyesi azaltılacak, izleyicilerin rahat hareket edebilmesi ve ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacak.

 

Filmlere online erişim mümkün mü?

Ankara dışında yaşayanların festivale ilgisi büyük. Kıvanç Yalçıner’in belirttiğine göre farklı şehirlerden izleyiciler, filmleri nasıl izleyebileceklerini sormaktalar. Festival, daha önceki yıllarda GETEM ve SEBEDER kütüphaneleriyle betimlemeli içeriklerin paylaşımını yapmıştı ancak telif sorunları nedeniyle buna ara verildi. Bu iş birliğini yeniden başlatmak üzere girişimler devam ediyor.

Festival, pandemi yılında çevrim içi yayınlandığında 20.000’in üzerinde izlenmeye ulaşmış, bu da erişimin ne kadar genişleyebileceğini göstermişti. Ancak şu an için festival gösterimlerinin fiziki olarak yapılacağı yer Ankara Goethe Enstitüsü. Katılmak isteyenlerin engelsizfestival.com web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından program detaylarına ulaşmaları mümkün.

Festival yönetmeni ve ekibi, erişilebilir sinema deneyimi yaşamak isteyen herkesi bu yıl 23-29 Mayıs tarihleri arasında Ankara’ya davet ediyor. Ankara dışındaki katılımcılar için ise festivalin yıl boyunca farklı illere taşınması planlanıyor.